Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Saadet Devrini İzleyenler

İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.)

Ahmet Lütfi Kazancı

İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.) Gönderileri

İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.) kitaplarını, İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.) sözleri ve alıntılarını, İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.) yazarlarını, İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
296 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Hz. Ebubekir'in (r.a.) hem peygamber efendimiz dönemindeki yaşamını hem de halifelik dönemindeki hayatını okumak için ideal bir eser. Onun sayesinde İslam'la şereflenmiş sahabeler... Peygamberimizin en yakın arkadaşı... Peygamberimize hayatı boyunca destek olmuş bir sahabe... İlk halife... Münafıkların çoğaldığı bir dönem... Yalancı peygamberlerle mücadele... Zekat toplamadaki aksaklıklar... Yermük zaferi... Peygamberin cizgisinden ayrılmayan bir halife... Ve çok daha fazlası... İslam tarihi açısından güzel bir kaynak, okunmalı
İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.)
İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.)Ahmet Lütfi Kazancı · Ensar Neşriyat · 201477 okunma
En sağlamından en hastasına kadar her insanı günler adım adım ölüme yaklaştırır ama insan bunu düşünmek bile istemez.
Sayfa 201
Reklam
·
Puan vermedi
"İki arkadaştan birinin en belirgin lakabı el-Emin (Güvenilir insan)dır. Diğerinin ise "es-Sıddîk"tır, yani pek doğru insan." Teymoğulları kabilesine mensup Ebu Bekir, Abdulmuttalib hanedanından Muhammed b. Abdullah'ı çocukluk yıllarında tanıdı. İslam'dan önce Arap toplumunda yaygın olan içki, fuhşiyat, putlara
İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.)
İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.)Ahmet Lütfi Kazancı · Ensar Neşriyat · 201477 okunma
Hz. Esma, daha sonra Hz. Ali ile evlenecek ve küçük oğlu Muhammed b. Ebi Bekir, Hz. Ali Efendimizin terbiyesinde yetişecekti.
Busra ordusunun yeni komutanı meydana çıktı, kendini tanıttı ve çarpışmak üzere karşısına er gönderilmesini istedi. İslâm ordusundan bir yiğit geldi ve onun karşısına durdu. O da kendini tanıttı, Halife Ebû Bekir'in oğlu Abdurrahman'ım, dedi. - Ordu komutanı sen misin? -Hayır, ben sadece bir neferim. Komutanımız Şürahbil b. Hasene'dir. Dün gelen birliğin komutanı Halid b. Velid ise Başkomutanımızdır.
Hz. Osman, öz amcası Hakem'in Mekke'den kovulmasını ve Taif'te mecburi yerleşime tabi tutulmasını pek hoş karşılamış olamazdı. Ama asıl hoş olmayan, Seyyidü'l-Enbiya Efendimiz(s.a.v)i böyle bir kararı vermeye zorlayan olumsuz davranışlardı. Buna rağmen o, bulduğu ilk fırsatta Hakem'i, Medine'ye getirip yerleştirmedikçe rahat edemeyeceğini biliyordu. Nitekim, Hz. Ebû Bekir'in hayır dediği, Hz. Ömer'in kabul etmediği bu dönüşü, kendi hilafet günlerinde gerçekleştirecek ve Resûlullah Efendimiz(s.a.v) tarafından hakaretle kovulan sevgili amca, bu defa izzet ve ikram içinde getirilip Hz. Osman'a ait konağa yerleştirilecekti. Ama bu defa Hakem ve oğlu Mervan yine havayı bulandıracaklar, özellikle Hz. Osman'ın şehit edilmesiyle ilgili fitne ve fesadın pek çoğu, bu ailenin ve özellikle Mervan'ın başının altından çıkacaktı. Kovulmuş olarak ayrıldığı Medine'ye, Halife'nin özel ikramına nail olarak dönen Hakem, resmen "lade-i itibar" muamelesi görmüş oluyordu. Halbuki Muhacir ve Ensar grubundan hiç kimse Hz. Osman'a: - Ne iyi ettin de amcanı getirdin, demeyi aklından bile geçirmiş değildi. Hatta onun adına üzülmüşlerdi. Hz. Osman'ı öldürmek üzere gelen asilerin karşısında, Medine halkı ses çıkarmadı da bir bakıma seyirci kaldılarsa bunun baş sebebi, Hakem ve Mervan hakkında takib edilen yanlış tutum ve davranıştı.
Reklam
Tevbe sûresinin son iki ayetine gelindiği zaman, durum değişikti. Istenilen şartlara uygun olarak bu ayetleri getiren yoktu. Sadece Huzeyme b. Sabit gelmişti.
Hz. Ömer, "Kimin yanında Resulullah Efendimiz(s.a.v)in yazdırdığı Kur'ân âyeti varsa getirsin" diye ilân etti. Böylece yassı taşlar, hurma lifleri, enli kemikler, deriler, kağıtlar.. Akın akın gelmeye ve Fatiha sûresinden itibaren Kur'ân âyetleri kaydedilmeye başlandı. Kayıtlar yapılırken, yirmi beşi Kureyşten, ellisi Ensardan olmak üzere yetmiş beş kişilik bir şahitler grubu, olayı dikkatle takip etmekte idi." Ayetler getiriliyor ve Zeyd'e teslim ediliyordu. Getiren adama: - Bu âyetleri Resûlullah Efendimiz(s.a.v)in huzurunda mı yazdın?.. sorusu soruluyor, evet dediği ve bu sözünü iki şahitle ispatladığı takdirde o ayetler yazılıyordu.
-Siz Ensar'a karşı Hz. Peygamber(s.a.v)'e yakınlığınızı öne süren delil getirdiniz. Onlar da size hilafeti teslim ettiler. Biz de size karşı aynı delili getiriyoruz. Muhammed(s.a.v)'e hayatında da, vefatında da en yakın olanlar bizleriz. Eğer sizin Allah'a karşı saygınız varsa, o zaman adalet üzere hareket edin ve
Mescidde Hz. Ebû Bekir'e bey'at yapılırken, Resûlullah Efendimiz(sav) de yıkanıp kefenlenmişti. Yıkama işi, Hz. Aişe'nin odasında yapılmış, Hz. Ali, yıkamış. Üsame ve Şükran, su koymuşlar. Abbas ve iki oğlu Fazl ve Kusem, Efendimiz(s.a.v)in mübarek vücudunu sağa sola çevirmede yardımcı olmuşlardı.
Reklam
Bir şahsa duyulan sevgi, gerçeklerin feda edilmesini gerektirmemeli, hakikatlerin üzeri örtülmemeliydi.
Abdullah b. Ömer’in naklettiği bir haberde, Resûlullah Efendimiz(s.a.v) Hz. Ebû Bekir’e : -Sen Havz’ın başında benim arkadaşım olacaksın. Mağarada da benim arkadaşım sendin, buyurmuştur. Bu mübarek söz, “ Dünyada en çileli zamanlarımda arkadaşım sendin ahirette en mutlu zamanımda da arkadaşım sen olacaksın.” anlamına gelebilir. Ezel âleminde başlayan dostluk ebed âleminde de aynı şekilde devam edecek, seven sevdiğiyle birlikte olacak. Mağarada beraber, kabri saâdette beraber, mahşerde beraber ve cennette beraber..
Resûlullah Efendimiz(s.a.v),yaşadığı son hafta içinde bir konuşma yapmış ve şunları söylemiştir : -Yüce Allah, bir kulu, dünyada dilediğince yaşamak, dilediğince yemek ve içmek, ya da Rabbine kavuşmak üzere muhayyer bırakmış o da Rabbine kavuşmayı tercih etmiştir.
Sayfa 67
Yüce Mevlâ :
“Yapılan bir kötülüğün karşılığı, yine onun dengi olan bir kötülüktür. Ama kim affederde sulhu temin etme yolunu tutarsa işte o adamın ecri Allah’a aittir.” buyurmuştu.
Bir gün Resûlullah Efendimiz(s.a.v),
“ İnsanlara karşı böbürlenme maksadıyla elbisesini sürüyüp gezen adama kıyamet gününde Allah, hiç bir değer vermez, yüzüne bile bakmaz” buyurdu.
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.