İmparatorluk Varisi Mustafa Kemal Atatürk
Ryan GingerasSözler ve Alıntılar
" Batı Anadolu ile Balkanlar'ın kentlerinde ve kasabalarında yetişmiş ya da eğitim görmüş kültürlü devlet yetkililerinin gözünde Güneydoğu Anadolu toprakları imparatorluğun en ücra, en geri kalmış ve yoksul yerlerinden biriydi. Bu dünya görüşüne uygun olarak, devlet görevlileri ve aydınlar Kürtleri gerici, kaba ve inatçı bir mizaca sahip insanlar olarak görüyorlardı. "
Sayfa 77 - Fol Yayıncılık, 1. Baskı, Ekim 2023Kitabı okudu
" Ankara'nın yeni Diyanet İşleri Bakanlığı, ülkenin Müslüman din adamlarını resmen devlet memurlarına dönüştürdü ve böylece vaazları ve dinî eğitimleri resmî gözetim altına aldı. "
Sayfa 161 - Fol Yayıncılık, 1. Baskı, Ekim 2023Kitabı okudu
" Atatürk'ün uzlaşmaya yanaşmaması ve muhalefete tahammül edememesi, çok sayıda vatandaşın ölümüyle sonuçlanan şiddet ve baskı eylemlerine de yol açtı. "
Sayfa 17 - Fol Yayıncılık, 1. Baskı, Ekim 2023Kitabı okudu
" Rauf Orbay, Refet ve diğerlerine göre Cumhuriyet yönetimi, demokratik bir düzenin genişlemesini değil , Mustafa Kemal'in elinde daha da güçlü bir diktatörlüğün oluşması anlamına geliyordu. Dünyanın dört bir yanında meydana gelen siyasi olaylar bu şüpheleri doğrular nitelikteydi. "
Sayfa 153 - Fol Yayıncılık, 1. Baskı, Ekim 2023Kitabı okudu
Rauf Orbay, Refet ve diğerlerine göre Cumhuriyet yönetimi, demokratik bir düzenin genişlemesini değil, Mustafa Kemalin elinde daha da güçlü bir diktatörlüğün oluşması anlamına geliyordu.
Sayfa 153Kitabı okudu
1920'de Amerikalı bir gazeteciyle yaptığı söyleşide Mustafa Kemal, Wilson İlkeleri'nin kendi kaderini tayin doktrininin uygulanmasıyla ilgili şöyle bir itirazda bulunmuştu:
“Başkan Wilson'un On Dört İlkesi hâlen geçerli midir? Eğer öyleyse, neden Türkiye ile barış yapılırken uygulanmadılar? Kendi kaderini tayin etme ilkesi neden Türklere değil de Türkiye'deki Ermenilere ve Rumlara uygulandı? Türkleri kınayan medeni Avrupa'nın tarafsızlığı hani nerede? Barış koşulları emperyalistler tarafından adalet ilkeleri göz önünde bulundurulmadan tasarlanmıştır.”
Sayfa 109 - Fol KitapKitabı okudu
Mustafa Kemal'e göre İslam dininin alimleri ilmi ve doğa bilimlerini sadece şeriatın beyanlarını açıklamak için kullanmıştı ve "ifadelerinde çok fazla rumuz (şifre, bilinmeyen)" vardı. Geriye dönüp bakıldığında, bu gibi yorumları, Mustafa Kemal'in İslam'a ve topluma yönelik modernist seküler görüşlere sahip bir birey olarak olgunlaştığını gösterir.
Sayfa 71Kitabı okudu