En Beğenilen İnanç ve İsyan Ozanı Pir Sultan Abdal Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen İnanç ve İsyan Ozanı Pir Sultan Abdal sözleri ve alıntılarını, en beğenilen İnanç ve İsyan Ozanı Pir Sultan Abdal kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
‘Alevi geleneği bugüne kadar yaşamış âşıkların yedi tanesini çok usta ve kutsal sayarlar. Bu âşıklara ‘Yedi Kutuplar’ adını verirler. Bu âşıklar Pir Sultan Abdal, Kul Himmet, Hatayi, Yeminî, Virani, Teslim Abdal ve Nesimî’dir.’
Allah’tan gelip Allah’a dönme bilincini işleyen ve “devriye” adı verilen şiirlerde insan çoğu zaman doğumdan önceki ve ölümden sonraki evreleriyle (yaratılış ve yaratıcıda yok oluş süreçleriyle) ele alınır. Ruhun cisimler, bitkiler ve hayvanları dolaştıktan, böylece belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra insan bedeninde yer bulabildiği, Tanrı’ya yakınlığına göre bir makam sahibi olduğu ve en son noktada fenafillah noktasına ulaştığı anlatılır.
Pir Sultan deyişlerinde Şah/Mehdi kavramı, Hak-MuhammedAli birliğinden başlayan, On iki İmam’ı -özellikle de son İmam Muhammed Mehdi’yi- içine alan; kimi tarikat ulularına, İran şahlarına ve hatta Anadolu’da isyan eden 1516-1527 yılları arasında Hacı Bektaş Postnişini olan Kalender Şah gibi bazı isyancılara kadar giden hiyerarşik bir düzen içerisinde düşünülmesi gereken, büyük bir anlam genişlemesine uğrayarak daha çok idealize edilmiş manev bir dünyanın gerçek bilgiye ulaşmış sultanını ve kutsallığı olan kurtarıcı kişiyi sembolize eden soyut bir kavramdır. “Şah’a gitmek” ifadesi ile yalnızca Safevi devletini yöneten Şah İsmail, Şah Tahmasb gibi İran şahlarının huzuruna çıkmak değil, kutsallığı olan ideal dünyanın -bir anlamda cennetin- yine kutsallığı olan liderinin/şahının huzuruna çıkmak, bunun için Hakk’ın yolunda yürümek, böylece de maddi ve manevi anlamda huzura kavuşmak kastedilir.
“Bunlardan insanların ‘ruh’ kavramını algılayışı ile bağlantılı olan, bütün ilkel dinlerde önemli yer tutan ‘atalar kültü’ Türklerin en eski inançlarından biridir. Bu inanca göre atalar öldükten sonra ailesine yardım edebilir veya kötülük yapabilirler. Ataları unutmamak ve onlardan saygıyı eksik etmemek, onların gazabından korkmak gerekir. Daha çok ölmüş atalar için kurban sunma şeklinde bilinen bu inancın günlük yaşama yansımış birçok ayrıntısı vardır. Çünkü ölümünden önce güç, yetenek ve mevki bakımından önemli olan kişi, öldükten sonra da her türlü saygıyı hak eder. Dinî kuralların, törelerin, gelenek ve göreneklerin yaşayanlarca korunup korunmaması, ataların iyiliğine veya gazabına neden olabilir. ‘Ruhun bir bedenden başka bir bedene geçmesi anlamına gelen tenasüh inancının Türkler tarafından kabul edilmesinde önemli rolü bulunan’ atalarla ilgili bu düşünuş, İslamiyet’le birlikte biraz değişmiş olsa da ortadan kalkmamış, ölmuş olan kutlu şahısların mezarlarının ziyaret edilerek onlardan yardım istenmesi şeklinde devam etmiştir. Özellikle Alevi-Bektaşi kültüründe hem yaşamakta olan hem de ölmuş olan ulu kişilerin insanlar üzerinde pozitif yahut negatif bir etkisi olduğu inancı çok güçlüdür. Bu nedenle onların öfkesine maruz kalmamaya dikkat edilir ve onlardan daima yardım dilenir.”