İşte benim elimi kolumu bağlayan, beni öldüren bu. Çabamın hiçbir işe yaramaması, işe yaramaması değil, sonun daha kötü olması, beterin beteri olması, işte beni kahreden, bana uykuları haram ettiren bu. Ben kaş yapayım derken göz çıkardım.
Lütfen geliniz, kendi gözlerinizle görünüz, görünüz ki ne biçim zulümler altında inliyoruz. Şahit olunuz. Ne biçim insanlarla mücadele ederekten bu vatana hizmet ediyoruz, görünüz, görünüz. Fransızlara karşı dövüşmek daha kolaydı. O düşmandı. Şimdi düşman vatanın bağrına saplamış hançerini.
"Ne yapalım kader böyle imiş. Hatçeyi de öldürdüm, anamı da... Ben de dağlara düştüm. Köylüyü de, işte böyle perperişan koydum. Zulüm altında inleyip duruyorlar. Benden önce herkes kendi halinde yaşayıp gidiyordu. Ben olmaz olayım. Ben batayım."
Kafasının içinde her şey karmakarışıktı. Uzaklardan bir sarı ışık dönüyor, karanlıklara karışıyor, bir yerlere pul pul yağıyordu. Bütün bedeni de sızlıyor, yanıyordu .