İngiltere Ortadoğu'ya Nasıl Girdi?
Nurcan Özkaplan Yurdakulİngiltere Ortadoğu'ya Nasıl Girdi? Sözleri ve Alıntıları
İngiltere Ortadoğu'ya Nasıl Girdi? sözleri ve alıntılarını, İngiltere Ortadoğu'ya Nasıl Girdi? kitap alıntılarını, İngiltere Ortadoğu'ya Nasıl Girdi? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bağdat Eyaleti’nin idari sistemi, Enderun Mektebi’nden yetişen Gürcü asıllı Büyük Haşan Paşa ve halefleri tarafından geliştirilmiştir.
Sayfa 9
İngiliz oyunu
İngiltere’nin İslam coğrafyasına girişini İngiliz Oyunu olarak kabul etmek, bu bölgedeki Osmanlı idarecilerini oyuna gelebilen, saf ve yetersiz adamlar, kaba tabirle koyun oldukları kabulünü beraberinde getirir.
Sayfa 9
Irak’ı Osmanlılardan başka hiçbir güç,
Irak’ı Osmanlılardan başka hiçbir güç, ne Babilliler, ne Asurlular, ne Acemler, ne Romalılar, ne Partlar, ne Sasaniler ve hatta ne Abbasiler bu kadar uzun süre ve bu kadar iyi yönetebilmişlerdir.
Sayfa 10 - Iraklı bir tarihçi olan olan Nabil-Al Tikriti,
İmparatorluğun iç bütünlüğünü bozacak ilk tehdit 1832'de Mısır'dan gelmiştir. Mısır'dan sonra Suriye'de gözü olan Mehmet Ali Paşa Vehbabi isyanını bastırması karşılığında Suriye'nin de kendisine verilmesini beklemiş, 1825 ve 1827'de Mora isyanlarını bastırmasından sonra da bu olmayınca Suriye'yi savaşarak elde etmeye karar vermiştir.
Sayfa 48Kitabı okudu
Fransa İmparatoru Bonaparte'ın Temmuz 1798'de Mısır'ı işgal etmesi üzerine Kanuni devrinden beri devam eden Fransa ile iyi ilişkiler bir daha eski haline dönmeyecek şekilde bozulmuştur.
Sayfa 28Kitabı okudu
İngiltere, Bağdat'a siyasi misyon yüklenmiş olan ilk konsolosunu Fransa'nın Mısır'ı işgali üzerine vakit kaybetmeden atamıştır. Konsolosa verilen acil görev Hindistan irtibatı açısından Mısır/Kızıldeniz hattının tehlikeye girmesi nedeniyle alternatif kanal olan Basra Körfezi, Basra-Bağdat hattını Fransız nüfuz ve tehdidinden uzak tutmak olmuştur.
Sayfa 7Kitabı okudu
Kızıldeniz kanalının açılması İngiliz Parlamentosu'nda tartışılmış ancak jeo-stratejik açıdan "Yeni bir Boğazlar" meselesi yaratmamak için reddedilmiştir.
Sayfa 45Kitabı okudu
19. yüzyıl Osmanlı-İngiliz ilişkileri tarihi, birisi en yaşlı ve sorunlu, diğeri ise sanayi devrimini yapmış en görkemli ve genç dönemini yaşayan iki devletin karşı karşıya gelmelerinin tarihidir.
Sayfa 28Kitabı okudu
Hindistan'a giden en kısa ve en güvenli yolun hangisi olduğu, İngiliz dış politikasında uzun yıllar tartışılmış ve üzerinde fikir yürütülmüş bir konudur. Bu yollardan birincisi İskenderiye, Süveyş ve Kızıldeniz hattı iken; ikincisi Suriye Çölü, Fırat Nehri ve Basra Körfezi hattıdır.
Sayfa 50Kitabı okudu
İngiltere'nin 19 yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'na yönelik siyaseti; yüzyılın ilk çeyreğinde Fransa'yı, sonrasında ise Rusya'yı kontrol altında tutmak için Osmanlı Devleti'nin müttefiki olarak ayakta tutmak amacına yönelmiştir.
Sayfa 30Kitabı okudu
Sultan Süleyman'ın 1534'de Bağdat'ı fetheder etmez gerek Sünni ve gerek Şii Müslümanlar için yukarıda zikredilen dini mekanları ziyaret etmesi ve onarımlarını yaptırması sultanın dünya Müslümanlarına yönelik kapsayıcı rolünü göstermektedir.
Sayfa 19Kitabı okudu
İngiltere’nin Orta Doğu’daki ilk konsolosu Harford Jones dir. Basradaki görevi sırasında buradaki Ermeni azınlıkla temas ve organik ilişkiler kuran Jones buradaki bir Ermeni kadından gayrı meşru olarak üç çocuk sahibi oldu.
Sanayi devriminin İngiliz dış politikasına olan yansımaları başta Hindistan olmak üzere bu ülkenin Uzakdoğu sömürgelerine giden kara ve deniz yollarının, Boğazlar, Doğu Akdeniz, Irak ve Basra Körfezi gibi stratejik ve ticari açıdan değerli bölgelerin önemini arttırdı. Bu bölgelerin Osmanlı Devleti'nin kontrolünde bulunuyor olması İngiltere'nin Osmanlı Devleti ile olan ilişkilerini yeni bir bakış açısı ile ele almasını gerektirdi.
Sayfa 27Kitabı okudu
1747'de Bağdat üzerinde süren dört yıllık Osmanlı-İran mücadelesi İran'ın zayıflaması dolayısıyla Rusya'nın güneye doğru ilerlemesinden başka bir şeye hizmet etmemiştir.
Sayfa 19Kitabı okudu
İngiltere ile Osmanlı Devleti'nin Körfez'de karşı karşıya gelmesinden öncesine bakıldığında Portekizlilerin oraya yerleştikleri 1515'lerde Osmanlılar da Kızıldeniz"e yerleşmektedir.
Sayfa 16Kitabı okudu