Kitaba başlangıç olarak, Felsefe nedir sorusundan başlayıp, tarih ile siyaset ile özellikle de bilim ile ilişkisi nedir diye sürdürebiliriz kitabı. Bilimin, felsefenin önünü kapama girişimlerini ya da bu düşünceye sahip düşünürleri, felsefenin nasıl hep varolacağını, Marx'çı bir bakış açısına sahip olmasına rağmen diğer ideolojik bakış açılarını da ortaya sererek anlatıyor kitap.
Bu kitap en yalın haliyle anlatıldığında anlaşılmayacak bir tarafı oşmakyan bir kitap ama kullanılan dil öyle sert geliyor ki, okurken sakin olmak, dikkat etmek ve de bu dile, kelimelere aşina olmak gerekiyor. Özünde anlattığı şeyler çok daha basit bir şekilde anlatılabilir. Örneğin; tarihin bir bilim olup olmadığını, değer yargılarının, ahlaki ögelerin değişkenliğini, kültürel farklılıkları bilim ile felsefe açısından değerlendirirken sadece bu başlıklarla bile birçok şeyi zihnimizde çözümleyebilirken, bu kitap üzerinden gittiğimizde sanki bambaşka bir ifadeye bürünüyor gibi karşılayabiliriz.