Özellikle tarihi yollar ve köprüler insana bilek gücü ve alın teri ile yapıldıklarını hissettirir. Zorlu coğrafyada, rakımı 1500; olan sarp bir yayla yamacında, üç yüz metre aşağıdaki dereden taşınarak desteklenen ve kazma ile düzleştirilen bir yol düşünün. Elbette orada çalışan işçilerin emeklerini, hissiyatlarını, yolculara verdikleri hayır emanetlerini ve her şeyi ile iyi niyetlerini hissettirmez mi?
Gerçekten bir alt yapı unsuru olan yollar, gelişmiş sanayi merkezlerini birbirine bağlar ve güçlü ticari faaliyetlerin ortaya çıkmasını sağlar. Ancak bir taraftan da bilgi ve kültürün yayılması, yollar ve yollardaki kervanlar vasıtasıyla olur. İlim adamları ve kitaplar bu yollar vasıtasıyla bir yerden başka bir yere nakledilir.
Bu ay İnsan ve Hayat Dergisi, bilgi aktarma vasıtası olan yolların üzerinde destanlaştırılan bir yardımlaşma faaliyetini sayfalarına taşıdı.
Özelde Kırgızistan genelde ise Orta Asya şehirlerinden Anadolu’ya akan ilim ve irfan elbette birkaç sayfada anlatılamaz. Ancak bir nebze olsun yolcunun yoldaki emeği hissetmesi gibi, siz de bu satırları okurken binlerce kilometrenin, “İçinde Hasret, Hüzün ve Ayrılıklar Olan Bir Yardımlaşma Destanını” yakalayabilirsiniz.
Öksüzler, yetimler ve kimsesiz çocuklar hakkında birbirinden değerli yazılar bulacağınız bu sayımızda yazarlarımız aile huzurları kesintiye uğrayan çocuklara mercek tuttular.
Maddi yoksulluktan, ahlaki mahrumiyete kimsesiz ya da sahipsiz çocuklar için bir kenarda üzülmek yetmiyor.
Empati yapmanın, yardıma muhtaçların halleri ile hemhâl olmanın fırsatlarını sorgulayan yeni sayılarımızda buluşmak ümidiyle…
