İnsanoğlu kendi hayatına hem iç hem de dış kaynaklı olmak üzere farklı anlamlar yüklemektedir. İnsan yaşamında önemli etkisi olan anlam faktörünün temel amacı ise, insan için hayatı daha mutlu ve yaşanılabilir kılmaktır. Bu bakımdan, tarih boyunca insanlar, kim oldukları nereden geldikleri ve nereye gidecekleri gibi temel sorulara cevaplar aramışlardır. Çünkü insanın diğer varlıklardan farklı olan en önemli özelliklerden biri; dünyayı, içinde yaşadığı toplumu, kendisini tanımak ve bilmek istemesidir. Bu sebeple insan, büyük ölçüde kendisini tatmin edecek bir takım açıklamaları arama, bulma ve bunları sınamayla meşguldür.
Özellikle 20. yüzyılda ortaya çıkan ve insan yaşamının hemen tüm yönlerini etkisi altına alan sosyo-ekonomik ve kültürel değişmeler, insan hayatını önceden olduğundan çok daha fazla karmaşaya, belirsizliğe ve çözümsüzlüğe sürükleyecek hızlı gelişmelere yol açmıştır. İşte bu ortam, kendini arayan insanı modern çağın belki de en temel ruhsal problemi olan anlamsızlık duygusuyla baş başa bırakmıştır. Modern çağın insanoğluna sunduğu her türlü imkana rağmen, birçok insan anlamsızlık duygusundan kurtulamamaktadır.
Yazar, bu kitapla özellikle Türkiye’de yaşayan insanların kendi hayatlarını anlamlandırmada yeni dini hareketlerden biri olan Yeni Çağ İnanışları’nın etkili olup olmadığını, etkili ise bunun derecesini ve sebeplerini sorgulamaktadır. Bu bakımdan eser, alan yazında var olduğu düşünülen boşluğu doldurması ve gelecekte bu konuda yapılacak olan araştırmalara da ışık tutması bakımından önemlidir.
