Bir insanın zihinsel yaşamı onun
hedefiyle belirlenir.
Tüm bu etkinlikler belirlenmediği ,
sürdürülmediği, değiştirilmediği ve
bir hedefe yöneltilmediği sürece
hiçbir insan düşünemez , hissedemez ,
arzulayamaz ya da hayal kurmaz.
Tüm insanlığın mutluluğu
kadınların kendi rolleriyle barışabildikleri
ve erkeklerin onlarla mutlu , rahat
ilişkiler kurabildiği koşullar
yaratmaya dayalıdır.
İnsan ruhunun temelleri çocukluğun
ilk günlerinde yatar.
...
Çocukluk deneyim, izlenim ve tutumlarını
karşı çıkılmaz ve kesintisiz bir kalıp
içinde ruhun daha sonraki
görüngüleriyle birleştirebilmemizdeydi.