"Savaştan sonra roller tersine dönecek ve kurbanlar yalnızca cellatları değil, onların sessiz duran suç ortaklarını da yargılayacaklar. Korkum şu ki bu şekilde bir tarafı seçmeye zorlandığımızdan, hepimiz (her iki tarafta bulunan herkes) sonsuza kadar bu zalim ve kendi kendini sürdüren oyunu oynamak zorunda kalacağız." (Slavenka Drakuliç)
Kızlar tecavüze uğradı, iki delikanlı, bir üçüncüyü bıçakladı,
Bunların hepsi onun için olağandı,
Çünkü o, verilen sözlerin tutulduğu, biri ağladı diye diğerinin de ağladığı,
Bir dünya da hiç yaşamamıştı.
Sayfa 13 - W.D. Auden, The Shild of AchillesKitabı okudu
Emirlere itaat etmek esastır, ancak savaş suçu teşkil eden bir emir verilince, buna itaat etmemek askerin hakkıdır, hatta belki de vazifesidir. Genel olarak itaat etmeleri öğretilenlere, aynı zamanda Bertrand Russell'in aile incilinin ilk sayfasında yazan şu cümle de öğretilmelidir:"Kalabalığın peşinden kötülük yapmak için gitmeyeceksin."
Önce Yahudileriçin geldiler
ve ben sesimi çıkarmadım
çünkü yahudi değildim.
Sonra komünistler için geldiler
ve ben sesimi çıkarmadım
çünkü ben komünist değildim.
Sonra sendikacılar için geldiler
ve ben sesimi çıkarmadım,
çünkü sendikacı değildim.
Sonra benim için geldiler
ve benim için sesini çıkaracak
kimsecikler kalmamıştı.
Sorunun boyutunu ve ivediliğini görmek gerekir. Günlük hayatları oldukça sakin ve güvenli yerlerde geçen bizler için, Ruanda, Bosna veya Kasova'nın dehşeti gerçek değilmiş gibidir. Mezalimler akıldan çıkarılabilir. Televizyon haberleri işkence beye katliamları anlatır ve sıra siyasi bir skandala yada spora geldiği zaman bir rahatlama hissederiz.Biz seyirci kalanlar, kafanızı başka yöne çeviririz. Her zulmü bastırmak, dünyanın temelde katlanabilir bir yer olduğu şeklindeki aldatmacanın devam ettirilmesini sağlar.Fakat yine de, siz bu cümleyi okurken, bazı yerlerde insanların öldürülüyor ve bazılarında da işkence görüyor olacakları hemen hemen kesindir.
Zalimlik ve korku insan kaynaklıdır ve bunları yapanlar, bunlar tarafından yönetilirler. Bu tür insanlar, yarım insanlardır. Kendi içindeki boşluğu tehdit eden her şeyi yok etmeye çalışarak tahlil edilmemiş hayatlarını yaşarlar. Bir çocuk, korktuğu zaman yüzüne battaniyesini kapatır. Korku duyan bir yetişkinse, kendi yetersizliğini bir başkasına yükler. Onları suçlar, onlardan nefret eder ve onları yaralayıp, daha da kötüsü, yok ederek sevgisiz benliğinden kurtulmayı ümit eder.
Savaştan sonra roller tersine dönecek ve kurbanlar yalnızca cellatları değil, onların sessiz duran suç ortaklarını da yargılayacaklar. Korkum şu ki bu şekilde bir tarafı seçmeye zorlandığımızdan, hepimiz (her iki tarafta bulunan herkes) sonsuza kadar bu zalim ve kendi kendini sürdüren oyunu oynamak zorunda kalacağız." (Slavenka Drakuliç)
Zalimlik ve korku insan kaynaklıdır ve bunları yapanlar, bunlar tarafından yönetilirler. Bu tür insanlar, yarım insanlardır. Kendi içindeki boşluğu tehdit eden her şeyi yok etmeye çalışarak tahlil edilmemiş hayatlarını yaşarlar. Bir çocuk, korktuğu zaman yüzüne battaniyesini kapatır. Korku duyan bir yetişkinse, kendi yetersizliğini bir başkasına yükler. Onları suçlar, onlardan nefret eder ve onları yaralayıp, daha da kötüsü, yok ederek sevgisiz benliğinden kurtulmayı ümit eder.
Emirlere itaat etmek esastır, ancak savaş suçu teşkil eden bir emir verilince, buna itaat etmemek askerin hakkıdır, hatta belki de vazifesidir. Genel olarak itaat etmeleri öğretilenlere, aynı zamanda Bertrand Russell'in aile incilinin ilk sayfasında yazan şu cümle de öğretilmelidir:"Kalabalığın peşinden kötülük yapmak için gitmeyeceksin."
Önce Yahudileriçin geldiler
ve ben sesimi çıkarmadım
çünkü yahudi değildim.
Sonra komünistler için geldiler
ve ben sesimi çıkarmadım
çünkü ben komünist değildim.
Sonra sendikacılar için geldiler
ve ben sesimi çıkarmadım,
çünkü sendikacı değildim.
Sonra benim için geldiler
ve benim için sesini çıkaracak
kimsecikler kalmamıştı.
Sorunun boyutunu ve ivediliğini görmek gerekir. Günlük hayatları oldukça sakin ve güvenli yerlerde geçen bizler için, Ruanda, Bosna veya Kasova'nın dehşeti gerçek değilmiş gibidir. Mezalimler akıldan çıkarılabilir. Televizyon haberleri işkence beye katliamları anlatır ve sıra siyasi bir skandala yada spora geldiği zaman bir rahatlama hissederiz.Biz seyirci kalanlar, kafanızı başka yöne çeviririz. Her zulmü bastırmak, dünyanın temelde katlanabilir bir yer olduğu şeklindeki aldatmacanın devam ettirilmesini sağlar.Fakat yine de, siz bu cümleyi okurken, bazı yerlerde insanların öldürülüyor ve bazılarında da işkence görüyor olacakları hemen hemen kesindir.