Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İntihar

Edouard Leve

İntihar Gönderileri

İntihar kitaplarını, İntihar sözleri ve alıntılarını, İntihar yazarlarını, İntihar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mutluluk önümde gider Üzüntü beni izler Ölüm beni bekler.
Ölüm hiç bilinmeyen bir ülkedir, kimse oradan dönüp de nasıl bir yer olduğunu anlatamamıştır.
Reklam
Kendine karşı çok sert davrandın, oysa başkalarına hep sabırla, hoşgörüyle yaklaşırdın.
Pişmanlık mı? Arkandan ağlayanların üzüntüsü için, sana olan sevgileri, senin de onlara karşı duyduğun sevgi için piş­mandın. Karını yalnız bıraktığın için, yakınlarının içlerinde hissedecekleri boşluk için pişmandın. Ama bu pişmanlıkları yalnız önceden hissediyordun. Seninle birlikte yittiler onlar da: Ölümünün acısına arkanda bıraktıkların tek başlarına katlanacaklar. İntiharın bu bencil yanından hoşlanmıyordun. Ama tartınca, ölümün dinginliği yaşamının acı dolu çalkantı­larına üstün geldi.
Bir çocuk dünyaya ge­tirmek öyle önemli, öyle gizemli bir işti ki, onu doğru dürüst gerçekleştirebileceğine inanmıyordun. Yaşamı aktarma yeti­nin seni aşmasını kabullenmen gerekiyordu. Annenle babanın da seni doğurmaya karar verirken, senin bugün olduğundan daha akıllıca davrandığını düşünmüyordun. Onların kararın­daki bencillik, hafiflik karşısında şaşırıp kalıyordun. Olduğun kişiyi, olmanı istedikleri kişiden çok daha az isteyeceklerini düşünüyordun. Kendini bir sahtekar gibi hissediyordun, çün­kü onları düş kırıklığına uğratmamış olsan da, kurdukları düşlere hiç benzememiştin. Öte yandan, o düşleri de bilmi­yordun, sana anlatmalarını hiç istememiştin. İnsan neden ço­cuk yapar ki? Yaşamı uzatmak için, ayrıca çocuğunun neye benzeyeceğini görmeye meraklı olduğu için.
Reklam
Ölümden çok yaşamdan tat almanı senden başka sağla­yabilecek biri yoktu. Bir annenin hüzünlü çocuğunu elinden tutup onu eğlendireceğini düşündüğü nesneleri göstermesi gibi, birinin seni neşelendirmeye çalıştığı sahneler düşlüyor­dun. Bunun üstüne içinde uyanan tiksinti o iyi yürekli kişiyi kendinden uzaklaştırmak istemenden ya da onun sana gös­tereceği sevinç nesnelerinin yapısından değil, yaşama isteği­nin dayatılabilecek bir şey olmamasından kaynaklanıyordu. Buyuran ister bir başkası olsun, ister kendin, sipariş üstüne mutlu olamazdın. Yaşadığın mutluluklar birer lütuftu.
Sizi ayıran farklılıkları görmek kendi ailene yabancı olduğun duygusunu veriyordu sana.
Yenmek için değil, kendini zorlamak için, rakibe karşı oynamayı severdin.
Belki senin korktuğun şey de buydu işte: hala soluk alan, içen, beslenen bir bedende kıpırdamaz hale gelmek. Ağır çekimde intihar etmek.
Reklam
Seni en çok kaygılandıran da buydu: günün birinde, düşkünlüğü seçebilecek olman.
Kendini mutlu insanlarla özdeşleştirmiyor, her şeyi ıskalamış ya da hiçbir şeyi başaramamış kişilerle bir tutuyordun aşırıya kaçıp.
"Taşkınlığı izleyen çöküntü aşamaları eskisinden de yoğundu artık. Kendini tutmakta gitgide daha çok zorlanıyordun. Ya kişiliğini ikiye bölen ya da seni alıklaştıran o kimyasal desteklerden kurtulmaya karar verdin. Kendine gelebilmen için, yeni sıkıntılarla, çöküntülerle geçen iki hafta yaşaman gerekti."
"Zamanının büyük bölümünü kendi ruhunu çözümlemeye ayırmıştın. Freud'u, Jung'u, Lacan'ı okuyordun. Psikanaliz üstüne düşünüyor ama uygulamaya geçmiyordun. Tedavinin seni olağanlaştıracağını ya da içinde geliştirdiğin olağandışılığı bayağılaştıracağını düşünüyordun. Başkalarını dinlemeyi severdin. İnsanlar içini açardı sana. Sana gizlerini açanlardan daha az yardım ettin kendine."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.