İslâm ve imân-ı kâmil,adlin câri olduğu yerlerde tahakkuk eder.Hâkim veyâ emir,zulümle me’lûf olursa ona itâ’at eden halkın îmânı meşkûk ve İslâm'ı gayr-i sahîh olur.
Binâen aleyh,köylünün semere-i mesâ’îsiyle pek müreffeh ve muvakkar bir hayât geçiren malikler ve hânlar son derece muhâfazakâr olup vaz’iyyet-i hâzırayı idâmeye tarafdârdırlar ve bunun ihlâl edilmesine bütün kuvvetleriyle mümâna’at ederler.