Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İran’ın Zamanı Geldi

Zbigniew Brzezinski

En Yeni İran’ın Zamanı Geldi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni İran’ın Zamanı Geldi sözleri ve alıntılarını, en yeni İran’ın Zamanı Geldi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
2002 yılında Iran'ın Filistine gönderdiği gemi:
Ocak 2002'de İsrail açıklarında, Filistinli yetkililere gönderilen ve kaptanın kar­gonun İran'da yüklendigini bildirdigi elli ton silah ve patlayıcıyla yüklü bir gemi yakalandı.
İran ve Hizbullah
İran'ın uzun zamandır Hizbullah'a verdiği destekle birlikte İsrail'e karşı beslediği aşırı düşmanlık hisleri, aralarında Filistin Halk Kurtuluş Cephesi - Genel Kumandanlığı, Hamas ve Filistin İslami Cihad örgütünün de bulunduğu (Sünni) Filistin militan gruplarla ilişkilerin geliştirilmesine yol açtı. Ortak ideolojik gö­rüşler
Reklam
ABD'de rejimin de­ ğişmesi taraftarı olan pek çok kişi, Saddam Hüseyin'in düşürülmesiyle birlikte temsilci hükümetin kurulmasi ve Irak'ta huku­kun üstünlüğünün sağlanmasının tüm bölgede, öncelikle de İran'da bir domino etkisi oluşturacağını düşünmektedirler. Şüp­he yok ki komşularıyla içten ilişkiler kurmuş çoğulcu bir Irak, İran'ın iç siyasi durumunda dalga etkisi oluşturabilir. İranlı ilahi­ yatçılarla lrak'taki alimler arasındaki etkileşim, Şii mollalar ara­sında, din ve politika arasındaki en uygun ilişki konusunda yapı­ lan tartışmayı şiddetlendirecektir. Büyük Ayetullah Ali Sistani, bölgede önemli sayıda bir taraftara hakimdir - bu İran yönetimin­ deki mollaların sahip olduğu etkiden daha fazladır. Siyasete mol­laların dahil olması konusundaki sessiz yaklaşımı ve İran'ın teok­ratik sistemine karşı nefreti, İranlılar arasında dini siyasetten ayırma fikrini savunan yeni kişilerin ortaya çıkmasını sağlayabi­ lir. Ne var ki Irak'taki istikrarsızlık kısa vadede sadece bölgedeki radikalleri ateşlemektedir.
Bazı raporlara göre 2000'lerin başında El-Kaide ile İran işbirliği:
Bazı raporlar el-Kaide ile bağlantılı militanların İranlı yetkililerle 1990'ların ortaların­dan beri doğrudan bağlantısı olduğunu belirtmektedir; ne var ki hiçbir ciddi rapor 11 Eylül saldırılarından önce elle tutulur bir iş birliğinin varlığını ortaya koymamaktadır. Daha da rahatsız edici olan ise saldırılardan bu yana İran'ın,
İran ile Taliban arasındaki düşmanlık:
Taliban ile İran arasındaki düşmanlık, ABD'nin Afganistan'a askeri müdahalede bulunmasına neden olan 1 1 Eylül 2001 olay­larından çok daha önce başlamıştır. Taliban'ın köklerinin Pakis­tan'daki radikal Sünni okullara dayanıyor olması ve İslamabad'daki askeri kuvvet ve istihbarat ser v isleri ile yakın ilişkileri nedeniyle
ABD'nin 1 1 Eylül 2001 tarihinden itibaren Ortadoğu'ya yö­nelik politikalarından muhtemelen en fazla faydalanan ülke İran'dır. Washington, Taliban ve Saddaın Hüseyin'i Afganistan ve Irak'ta iktidardan indirerek, Tahran'ın en kuvvetli iki düşmanını ve en ciddi tehditleri ortadan kaldırmış oldu. Onların yerine ge­ çenlerse İran'ın tercihlerine uygun değildir, çünkü yeni bölgesel manzarada belirsizlikler, Birleşik Devletler ile jeo-grafik yakınlık ve kaos tehdidi (ve bir dereceye kadar gerçeklik) görülmektedir.
Reklam
Rusya'nın İran'ın hırsları hakkında endişelenmek için özel bir nedeni var­ dır, çünkü İran nükleer yakıt üretme çabalarında başarılı olduğu taktirde Rusya'dan taze yakıt almasına gerek kalmayacaktır. Rus­ya ve İran ayrıca Buşehr'de ikinci bir elektrik santralı kurma ola­ sılığı hakkında uzun süredir görüşmeler sürdürmektedirler.
Nükleer programın başlangıcının devrim öncesindeki kral­lık dönemine kadar uzandığı, bu dönemde sözde enerji üretimi­ nin amaç olduğu, ancak bu çalışmaların nükleer silah araştırma­ ları için bir zemin olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Nük­leer eşiğin geçilmesine karşı çıkanlar hala seslerini duyurabil­mektedirler ve etkilidirler. Yine de, nükleer potansiyelin İran'ın siyasi gruplarıyla muntazam olarak uygun düşmeyen bir dizi çı­ karla yankılandığı açıktır. Prestij faktörü ve nükleer kapasitenin temsil edeceği aleni caydırıcı güç, herhangi bir siyasi karaktere sahip İran rejimine güçlü dürtüler sunacaktır.
lrak'ın işgali ve savaş deneyimiyle birlikte telkin edilen muazzam güvensizlik hissine ek olarak, kitle imha silahla­rının iki önemli etkisi daha olduğuna dair yaygın bir görüş birli­ ği vardır: prestij ve baskı aracı. Prestij, iran'ın önemli bir karakte­ristik özelliği olan ulusal onuru yansıtmaktadır; siyasi yelpazede, ekonomisi, toplumu ve siyasi olgunluğu açısından çok daha aşa­ğı gördükleri komşu Pakistan'ın daha ileri askeri teknolojiye sa­hip olması İranlılar için kesinlikle kabul edilemezdir. İran'ın nük­leer seçeneklerini değerlendirmesine neden olan ikinci faktör olan baskı aracı, İran'ın temel stratejik yetersizliklerinden biri olan Birleşik Devletler'den uzaklaşmasını daha da ortaya çıkarmaktadır. Tahran'daki birçok kişi için, uygun bir nükleer progra­ma sahip olmak, ülkenin Washington'la pazarlık konumunu güç­ lendiren en önemli etkendir.
Tarihi ve çalkantılı komşuları göz önünde bulunduruldu­ğunda, İran'ın nükleer tutkusu tamamen mantıksız stratejik he­saplar sergilememektedir.
Reklam
Bkz:Rusya,Çin,İran üçlüsü
İslam Cumhuriyeti ilk başlarda uluslara­rası sistemin geçerli olan normlarını inkar etse de, bugün hükü­met bölgenin mevcut siyasi düzenini yıkma çabalarını büyük ölçüde terk etti ve devletler arası ilişkilere ideolojiden çok ulusal çı­karlar temelinde yaklaşmaktadır.
İran rejimine muhalif birlik:
Birliğin Güçlendirilmesi Bürosu (Daftar-e Takhim-e Vahdat) gibi birkaç ulusal öğrenci teşkilatı demokratik değişimin sesli savunu­ cuları arasında bulunmaktadır, ancak hükümet baskısı etkilerini susturmuş durumdadır.
Bazı muhafazakarlar, bir yandan pazar reformlarını teşvik edip sivil özgürlükleri genişletirken, diğer yandan siyasi ortodoksiyi koru­yan ''Çin Modeli'' reformunu tercih ediyor gibidirler.
2022 protestoları İran'da rejim değişikliği için provaydı bana göre:
Gençler nüfu­sun yüzde 70'ini oluşturmaktadır ve yakın gelecekte ülkenin si­yasi düzeninde söz sahibi olacak kişiler olarak yetiştirilmektedir­ler. Genel anlamda, genç İranlılar tahsilli ve iyi eğitimlidirler, sos­yal ve kültürel alanda geniş özgürlük tanınmasını ve siyasi katılı­mı desteklemektedirler. Gençlerin yaklaşık olarak üçte birinin iş­siz olduğu düşünülürse, siyasi önceliklerinin listesinde ekonomik çıkarların en önde yer alacağı anlaşılacaktır,
İran'daki mevcut yönetim şekli İran halkı arasında benim­senmemektedir. İran basınında veya dışarıdan kişilerle görüşmeerinde, çok farklı yaş, sınıf, etnik ve dini yelpazeden birçok lranlı hükümetlerini ve politikalarını açık sözlülükle ve sert bir üs­lupla eleştirmektedir. Son derece kısıtlı bir siyaset alanı içinde da­hi İranlılar bu eleştirilerini 1990'ların sonundaki seçimlerde ifade etmişlerdi.
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.