Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İş ve Ticaret İlmihali

Hayreddin Karaman

İş ve Ticaret İlmihali Sözleri ve Alıntıları

İş ve Ticaret İlmihali sözleri ve alıntılarını, İş ve Ticaret İlmihali kitap alıntılarını, İş ve Ticaret İlmihali en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sanki biz kendine mahsus inancı, görüşü ve felsefesi olmayan bir toplum idik.
Kurnazca hazırlanan plan, çevirilen dolap böylece tamamlandıktan sonra mesele "hangi medeniyet şeklini alalım; bilhassa maddi medeniyetin can damarını temsil eden iktisad düzeni içinde Marksizmi mi, kapitalizmi mi benimseyelim" şekline dönüştü. İslâm dünyası siyasî ve coğrafi bakımlardan parçalanmış bulunduğundan, bazen birine bazen diğerine yönelmeye başladı. Gâh Marksist doğuya, gâh Haçlı batıya dönüp bakmaktan boyunlarımız tutuldu, gözlerimiz yoruldu. Sanki biz kendine mahsus inancı, görüşü ve felsefesi olmayan bir toplum idik. Ve sanki biz ot gibi bitmiştik; asırlar boyunca okyanustan okyanusa hükmettiğimiz bir dünyamız olmamıştı!
Sayfa 23 - BUGÜN İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DURUM.Kitabı okuyor
Sosyal Dayanışma
Ferd ile toplum arasında herbirine sorumluluk yükleyen ve haklar veren karşılıklı bir bağlılık ve dayanışma vardır. Her ferd kendi işini en güzel bir şekilde yapmakla mükelleftir; işi tam ve güzel yapmak Allah'a kulluk gereğidir, ibadettir; çünkü herkesin özel işinin meyvesi, fayda ve neticesi topluma aittir.
Reklam
kapitalizm ve marksizmden başka çıkar yol görmeyen müslümanlara bazı sorular
9. Nihâyet bu, Allah tarafından gönderilen dinlerin sonuncusu ve semânın yeryüzüne hediye ettiği ilâhî irşâd belgesi olan ve bu nitelik yalnızca kendisine mahsus bulunan İslâm'ı suçlamak değil midir?
BUGÜN İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DURUM
Islam dünyamızın maruz kaldığı sayısız şiddetli savaşlar, arkadan vurulmalardan sonra; hariminde, emperyalistlerin amacına hizmet edenbirçok prensipler ve fikirler yayıldıktan sonra; İslâm ülkeleri sonbahar yaprakları gibi, birbiri ardından sömürgecilerin eline düştükten sonra sömürgeciler, mümkün olan çabuklukla onların gelişme çarkını tersine çevirmeye başladılar; sonra güçlerinin gizli kaynağı olan inançlarına yönelip, onu zayıflatmaya ve tel tel koparmaya koyuldular; sonunda onu da aslına benzemez hâle getirdiler. Sonra ağız dolusu bağırdılar, "Sizin geri kalışınızın tek ve kesin sebebi, gericiliğe çağıran şu dine sarılmanızdır."
kapitalizm ve marksizmden başka çıkar yol görmeyen müslümanlara bazı sorular
7. Bu aşağılık uyduluk, Islâm milletlerine ait tarihi ilgâ ve inkâr ederek -birçok Batılı âlimin bile keşke devam etseydi dediği- dünya tarihinin bir devresine sünger çekmek değil midir?
kapitalizm ve marksizmden başka çıkar yol görmeyen müslümanlara bazı sorular
6. Bizim kendimize ve milletimize hiç mi saygımız kalmadı ki; kendimizi herhangi bir medeniyet kökünden mahrum olmakla itiham ediyor ve kendilerini dev aynasında gördüğümüz bu kişilerin ardından koşuyoruz?
Reklam
Sulh Akdinin Bazı Hükümleri
Sulh konusu muayyen bir mal ise mebi' (satılan nesne), borç ise satım bedeli (semen) hükmündedir. Buna göre mebî ve semen olabilecek nesneler sulh akdine de mevzu olabilir. Iddia edilen ve üzerine sulh vaki olan nesne fiilen teslim alınıp verilecek bir şey ise belli olmalıdır; teslimi gerektirmiyorsa belli (malum) olması şart değildir (md. 1545-1547).
Taraflar birden fazla hakem tayin edebilirler. Hakemler birden fazla olunca kararı ancak ittifakla alabilirler (md. 1843. 1844).
Sayfa 200 - TAHKİM.Kitabı okuyor
Sosyal Dayanışma
Bütün ferdlerin hiçbir kayıt ve sınır tanımadan hür hareket ettikleri ve eşitlik istedikleri bir toplumda, hem ferd, hem de toplum yıkılmaya ve ölüme mahkum olur; ferd hürriyeti, toplumun yüksek menfaatiyle çalış tiği çizgide durmalı; diğer ferdlerin hürriyet sınırına da tecavüz etmemelidir. Şu halde hürriyet ve eşitliğin ideal çizgide kalması sosyal dayanış maya bağlıdır. İslâm'da sosyal dayanışma; 1. ferd ile nefsi (kendisi), 2. ferd ile ailesi ve yakınlar, 3. ferd ile toplum, 4. toplum ile diğer toplumlar ve 5. mevcut nesil ile gelecek nesiller arasında bahis mevzuudur.
İSLÂM'A GÖRE İNSAN VE HAYATIN GAYESİ
Dinlerin en sonu ve en kamili olan Islâm'a göre insanoğlunun yaratılış hikmeti ve gayesi yalnız Allah'a kulluk ve yeryüzünde O'nun hükümranlığını temsildir (Halifetullah olmaktır): "Cinleri ve insanları ancak bana kulluk etmeleri için yaratmışımdır." (Zariyât: 51/56) "Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım' demişti..." (Bakara: 2/30)
Sayfa 27 - İslâm İnsanı.Kitabı okuyor
Reklam
"Sulh, karşılıklı rıza ile anlaşmazlığı ortadan kaldıran bir akittir" (md. 1531).
"De ki: İstediğinizi işleyin; Allah, Peygamberi ve müminler işlediğinizi görecektir. Hepiniz, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'a döndürüleceksiniz. O, size işlediklerinizi bildirecektir". (Tevbe: 9/105)
Sosyal Dayanışma
Aile toplumun temel taşıdır; milli ve manevi değerlerin ilk mektebidir, insani duyguların mayalandığı teknedir; aileyi kaldırdığımız zaman ideal ve fitri (tabii) insan tipi ortadan kalkar; aile aynı zamanda nesiller arası dayanışmanın da vazgeçilmez bir unsurudur.
Fikri durumumuz ve inanç esaretimiz bizi böyle, önümüzde Marx veya Adam Smith'ten başka çıkış kapısı olmayan bir yolun sonuna mi getirecekti? Bir üçüncü yol yok mu? Bu dar boğazdan çıkmak için yolumuzu aydınlatacak bir ışık mevcut değil miydi?
Akit şirketini mülk veya emlak şirketinden ayıran unsur akittir.
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.