Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Eserleri 10

İşgal İstanbul'u ve İki Dünya Savaşı

Ernest Hemingway

İşgal İstanbul'u ve İki Dünya Savaşı Gönderileri

İşgal İstanbul'u ve İki Dünya Savaşı kitaplarını, İşgal İstanbul'u ve İki Dünya Savaşı sözleri ve alıntılarını, İşgal İstanbul'u ve İki Dünya Savaşı yazarlarını, İşgal İstanbul'u ve İki Dünya Savaşı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
GİRİŞLER 187 - İŞGAL İSTANBUL'U VE İKİ DÜNYA SAVAŞI
Sabah uyanıp da Haliç üzerine çökmüş sisten incecik ve tertemiz başlarını uzatan minareleri görüp bir Rus operasındaki aryayı hatırlatan müezzinin, dokunaklı sesiyle müminleri yalvarırcasına duaya çağırdığını duyduğunuzda doğunun büyüleyici havasında eriyorsunuz.
Sayfa 13 - (30 Eylul 1922, The Toronto Daily Star)
Bir erkek olduğumdan beri bildiğim en karışık konu, bir erkeğin yaşantısıdır. Bir kadının da bağlı olduğu kuramlar varsa, eminim, kadının yaşantısı daha da çapraşıktır. Bir erkek gibi katı ölçülere bağlı olarak yaşayan bir kadın gibi yaşamanın, bir erkek için çok daha kolay olduğunu öteden beri düşünmüşümdür. İçimizde hiçbirimiz katı ölçülere ya da tasarladığımız iyi ahlâk kurallarına uygun olarak yaşamamışızdır. Ama teşebüs etmişsizdir böyle yaşamaya.
Reklam
Bankalar her zaman zengindir. Hükümetlere benzerler. Değersiz diye, değerli para alırlar, sonra da dört elle yapışırlar.
Sana diyorum a kızım...
Bir tutam saçını kel kafasını örtmek için yapıştıran adamlara hiç inanma...
Şimdi yine «Savaş nedir?» diye soralım. Biz, savaş cinayettir diyoruz; özrü yok diyoruz; savunulmaz diyoruz; hiçbir amacın, saldırgan bir savaşı haklı gösteremeyeceğini ileri sürüyoruz. Ne diyordu Clausevvitz? «Devlet politikasının başka yollardan sürdürülmesi» diye tanımlıyordu savaşı.
Hipolito, Madrid'de şoförlüğümüzü yaptı. Başkentin on dokuz gün aralıksız bombardıman edilişi sırasında, biz birşey yazamayacak durumda iken bile, bizi hiç bırakmadı. Her zamanki kaya gibi görünüşünden bir an bile ayrılmadı. Ayrıca bir gün olsun saatinden şaşmadı. Franco, eline fırsat geçtiği halde Madrid'i neden alamadı diye düşünecek olursanız, Hipolito bunu size bütün ayrıntılarıyla açıklar. Hipolito ve onun gibi olanlar, içlerinden sonuncusu sağ kalıncaya kadar sokak sokak, ev ev döğüşür. Son sağ kalanlar da, şehri ateşe verip, yakar. Hepsi işini bilen, yüreği pek insanlardır. Bir zamanların Batı'sını fetheden yiğitler, bunlar. Anarşistler gibi romantik değildiler; ölmekten de korkmuyorlardı. Yalnız ölümden hiç söz etmezlerdi. Anarşistler ise bundan biraz fazla konuşurlar. Tıpkı İtalyanlar gibi.
Reklam
(...) askerler imparatorlukları yaratırlar. İmparatorluklar da savaşları.
Çiçerin soğuk elleri, soğuk beyni ve kızıl, seyrek sakalı, çalışma konusunda gösterdiği insanüstü yetenekleri; kadınlara karşı nefreti ve güvensizliği, reklâmdan kaçışı ve halk ne diyecek diye düşünmemesi, Rusya için çaba göstermekten başka, para da dahil hiç bir şeye aldırmaması ile, hiç zaafı olmayan bir insana benziyordu. Bileceksiniz, Çiçerin hiç asker olmamıştı. Kendisi utangaçtır. Öldürülmekten de korkmuyor, ama yumruğunuzu burnuna doğru uzatacak olursanız, sapsarı kesiliveriyor. On iki yaşına gelinceye kadar annesi kendisini entari giydirerek büyütmüş. Çiçerin başlı başına bir beyin; vücudunu besliyorsa, beyninin bir parçası olduğu için besliyor.
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.