Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İskitler Sözleri ve Alıntıları

İskitler sözleri ve alıntılarını, İskitler kitap alıntılarını, İskitler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Darius, İskit hükümdarına bir elçi ile gönderdiği haberde: “Ey garip adam, yapabileceğin başka iki şey varken ne için boyuna kaçıyorsun? Eğer kendini bana karşı koyabilecek kadar güçlü sayıyorsan ona göre davran, kaçmayı bırak, savaşa gir; yok eğer kendini daha aşağı görüyorsan yine boyuna yürümekten vazgeç; efendine haraç olarak toprak ve su getir, huzuruna çık.” İskit Hükümdarı İdanthyrsos, şu cevabı vermektedir: “İranlı, işte benim kanaatim; beni hiç kimse ne korkutabilir ne de önünden kaçmaya zorlayabilir. Senden de kaçtığım yok, şimdiye kadar yapmış olduğum şey, barış zamanında da her zaman yaptığım şeydir. Neden hemen savaşa girmiyorum, onu da sana açıklayayım: Bizim ne kentimiz var ne de dikili ağacımız var, ki elden gitmesin ya da yakılıp yıkılmasın diye korkup hemen savaşa girelim; ama, siz eğer ille de savaşmak istiyorsanız, bizim atalarımızın mezarları var, onları bulun, onlara el kaldırın o zaman görürsünüz, mezarlarımız için dövüşüyor muyuz dövüşmüyor muyuz.”
Arabalar içinde oturmaktadırlar. Bu arabaların en küçüklerinin dört, büyük olanlarının ise altı tekerleği bulunmaktadır. Arabaların dört bir tarafı ve üzerleri keçe ile kaplanmış olup bunlar ev şeklinde yapılmıştır. Bu arabaların bazıları iki odalı, bazıları da üç odalıdır. Bu arabalar soğuğa karşı korunaklı olup bunların içerisine yağmur ve rüzgâr geçememektedir
Reklam
Sus’ta bu metinlerin tahlili sonucunda Mordtmann, bu lisani delillere dayalı olarak Sakaların Türk-Ugor dil köklü bir halk olduğunu yani Ural-Altay dilinin kolları olan Fin-Ugor ve Türk-Tatar dilinin henüz ayrılmadığı zamandan olduğunu kabul etmektedir
atların kuyruk ve yelelerinin kesilmesi eski Türklerde bir matem alametidir
İskitlerin genç kadınları da ata binmekte, ok atmakta ve at üstünde kargı savurmaktaydılar. Ayrıca onlar üç düşman öldürmedikçe evlenemiyorlardı.
Kaynaklardan okların zehirli olduklarını ve İskit ok zehrinin aşağı yukarı nasıl yapıldığını öğrenebiliyoruz.
Reklam
İskitlerde yemin ve kan kardeşlik merasimlerine de rastlanmaktadır. Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da Herodotos bize bilgi vermektedir. Herodotos’un bildirdiğine göre; İskitler toprak bir kupanın içerisine şarap doldurmaktadır. Sonra yemin edecek olanlar bir sivri uçlu cisim ya da kılıç ucuyla derilerini çizerek bu kabın içerisinde kanlarını karıştırmaktadırlar. Sonra kabın içine bir pala, birkaç ok ve bir balta daldırmaktadırlar. Uzun bir dua okuduktan sonra yemin edip sonunda yemin edenler ve orada ileri gelenler bu kaptaki kan karıştırılmış şaraptan içmektedirler.
İskitli kadın ve erkeklerde elbiseleri altın plakalarla süslemek yaygın bir alışkanlıktı. Maddi yönden zayıf olanlar tunç kullanıyorlardı.
İskit kurganlarının büyük bir kısmı Güney Rusya’da bulunmaktadır
Öncelikle “neden mumyalamaya gerek duyuluyordu” sorusuna cevap bulmak gerekir. Özellikle ölü gömme yılın belli zamanlarında yapılıyordu. Ölüler ya yazın başında ya da sonbaharda gömülüyordu
Reklam
Tipik İskit yayı, bileşik küçük bir yaydır. Uçları özel kaplama maddeleriyle daha da sağlamlaştırılmıştır. İskitler bir kayışla bele asılarak taşınan “gorytus” adını verdikleri özel bileşik bir yay kutusu ve sadakın bulucusu olarak görülmektedirler. Askerler dolaşırken veya düşmanla sıcak temas sağlanmadan önce kirişli yay bu kutunun içinde taşınırdı
97 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.