Kralın önünde düşmanını öldüren ya da kralın huzurunda bir davayı kazanmış olan herhangi bir adama, ölü düşmanının kafatasını muhafaza etme hakkı tanınırdı.
Şunu özellikle vurgulamak isteriz ki, Eski Yakın Doğu ve Avrupa kavimleri ata binmeyi, binek atlarını eğitmeyi ve at-koşum takımları imal etmeyi İskitler'den öğrenmişlerdir.
İskitler'de kadının durumuna gelince; İskitler, poligamist (çok kadınla evli) idiler. Oğullar, çoğu kez babalarının karılarını miras olarak devralıyorlardı. Buna rağmen herhalde, bu kadınlardan biri, öteki dünyada kocasına eşlik etsin diye, genellikle kocasınin ölümü üzerine, ölmek zorunda idi. İskit gömülerinde gözlemlenmiş olanın aksine, Pazırık'ta kocalarıyla birlikte ölmek zorunda kalmış olan kadınlar, sıklıkla kocalarının tabutlarını paylaşmışlardı. Bu, oradaki erkeklerin tek kadınla evli olduklarının veya kadının, bir odalık ya da bir cariye olmaktan ziyade, bir zevce olduğunun işareti olarak kabul edilebilir.