Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Dünyasında Aydınlanma Sorunu

Muhammed Kutub

İslam Dünyasında Aydınlanma Sorunu Gönderileri

İslam Dünyasında Aydınlanma Sorunu kitaplarını, İslam Dünyasında Aydınlanma Sorunu sözleri ve alıntılarını, İslam Dünyasında Aydınlanma Sorunu yazarlarını, İslam Dünyasında Aydınlanma Sorunu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
133 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Islam ümmeti, son iki asırda, daha önce asla yaklaşmamış olduğu derecede kötü bir sınıra yaklaşmıştır. Çünkü bu ümmet, bundan önce de birtakım zayıflık ve çözülüş dönemlerinden geçmiş -bu dönemlerden sonra da tekrar gücünü kazanıyor, imkân ve iktidarını elde ediyordu- ama büsbütün dağılmamıştı. Ama son iki asırdaki zayıflık ve dağılma, bütün
İslam Dünyasında Aydınlanma Sorunu
İslam Dünyasında Aydınlanma SorunuMuhammed Kutub · Beka Yayınları · 201144 okunma
İşte yüce Allah, ümmete, uykusundan uyanması ve tekrar İslâm'a geri dönmesi için haçlı ve siyonist ahmaklıkları musallat etmektedir.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Batı'nın Teröre Karşı Savaşının Gerçek Yüzü; Terör Destekleyicisi
İsrail, bütün bu terörü yaparken de her türlü tepki ya da engellemeden yana güven içindedir. Çünkü Batı, bu terörün işlediği cinayetleri görmezden gelmekte, hatta onları tebrik etmekte, onları desteklediğini saklamamaktadır.
Sayfa 130Kitabı okudu
Ümmetin yeniden dirilişi için "akide"ye ihtiyaç vardır, sadece "düşünce"ye değil. Düşüncenin gerekli bir şey olduğu doğrudur. Fakat belli bir hedefi olan aydınlık bir hareketin, aydınlık, olgun bir düşünce olmaksızın hedeflerinden herhangi bir şeyi gerçekleştirmesi de imkânsızdır. Fakat tek başına düşünce yeterli değildir. Düşünce, meydandaki hayata inmeksizin fildişi kulelerinde oturduğu sürece hiçbir şey yapamaz. Etkin olan akidedir, harekete getiren odur, iş yapmaya iten odur. Bu, akidenin tabiatından gelen bir özelliktir. Çünkü akide, hareketin gerçek merkezinin içerisinde etkin olur.
Sayfa 127Kitabı okudu
Gerçekten de anayasaların getirdiği “demokrasi" böyleydi. Halkların kendisiyle oyalandığı ve insanların yönetimin baskısından kurtulması için gerçek bir kazanç elde edemedikleri bir oyuncak Oyunun, partilerin gerisindeki, gidip gelen hükümetlerin arkasında ki gerçek yöneticisi ise emperyalistlerdi. Tıpkı sahnede oyuncular hareket etmeleri gibi...
Sayfa 106Kitabı okudu
Mısır'da 1919 yılında devrim gerçekleşince, Winston Churc Ingiltere hükümetinde bakandı. Devrim haberlerini işitince etrafdakilere, (Mısırlıları kastederek) "Bunlar ne istiyor?" diye sordu Ona, "Bir anayasa, parlamenter temsil ve bir parlamento istiyorlar denilince; o, "Onlara oyalanacakları bir oyuncak veriniz." dedi
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
İnsanlar, dinlerinin öğretilerinden ne zaman uzaklaşırlarsa zulüm ortaya çıkar. İster siyasî ister toplumsal ister ekonomik ister fikrî isterse de her ne yönde ve her ne türden olursa olsun zulüm ortaya çıkar. Çünkü şanı yüce Allah bu dini, "insanlar adaleti ayakta tutsunlar" diye indirmiştir.
Tesettür
Eğer bir insan pırıl pırıl, tertemiz, beyaz bir elbise giyinse ve afiyet içinde bulunsa, daha sonra da kendisini hareket etmekten alıkoyan bir hastalığa yakalansa ve bu hastalığı uzayıp gitse, sonra da bu kişi kendi kendine, “Ben bu elbiseden ötürü hastalığa yakalandım. Hastalıktan kurtulabilmem için bu elbiseyi üzerimde atacağım." diyecek olsa, ne kadar gülünç olur(!?) O böyle bir işi yapacak olursa, ne kadar kısır bir "akılcılık" yapmış olur. Hatta eğer o "İnsanlardan filan kişi, ancak elbisesini çıkartıp caddeye yarı çıplak çıkınca hastalıktan iyileşti. Bundan dolayı ben de onun gibi yapacağım ve böylelikle iyileşmeyi bekleyeceğim." diyecek olursa, ne kadar kısır ehliyetli biri olur.
Aradaki fark, gayet açıktır yahut açıkça görülmelidir. Birinci durumda yanlışlık, dini anlayışın kendisindeydi. Onlar o dinden kurtulmadıkça bu yanlışlıktan kurtulmalarının imkânsız olduğunu görmüşlerdi. İkinci durumda ise yanlışlık, insanların doğru olan dine karşı yanlış tutumlarıydı. Bunun tedavisi ise, insanların doğrudan sapıp uzaklaşmış yaşayışlarını düzeltmeleri ve doğru olan dine dönerek Ona bağlanmalarıydı.
İslâm dünyasını kaplayan karanlık ise, onların Allah'ın üzerlerine indirmiş olduğu ve asırlar boyunca onun vasıtasıyla kendilerine imkân ve İktidar vermiş bulunduğu sahih dine uymayışlarının bir sonucuydu.
46 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.