Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Düşüncesinde İman Kavramı

Toshihiko Izutsu

En Eski İslam Düşüncesinde İman Kavramı Gönderileri

En Eski İslam Düşüncesinde İman Kavramı kitaplarını, en eski İslam Düşüncesinde İman Kavramı sözleri ve alıntılarını, en eski İslam Düşüncesinde İman Kavramı yazarlarını, en eski İslam Düşüncesinde İman Kavramı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Tekfirde o denli ileri gitti ki Müslüman cemaatin, görünüşte Allah'ın birliğini kabul etse de, tümünün birden kafir olduklarını söyledi. Bir defasında İbrahim el-Sindi ona insanlığın tamanın hakkında ne düşündüğünü sordu, El-Murdar onların hepsini kafir kabul ettiğini söyleyince, İbrahim ona şöyle dedi: 'Cennetin genişliği bütün gökleri ve yeri kaplar da, ona yalnızca sen ve seninle aynı kanaati paylaşan üç kişi mi girer? .. "
İman, doğası itibariyle bireysel varoluşa ait bir olgudur. Bu bakımdan denilebilir ki gerçek derinliğini ancak skolastik olmayan bir yönden yaklaşıldığında ortaya koyar.
Reklam
" Müslümanlar cennete girmek için hüsn-ü kalb ile ümit ve dua ederken, aynı zamanda akıbetinden yana müthiş bir korku duymaktan kendilerini alamazlar. "
Skolastik bir argümanla elde edilen îmân son derece zayıftır ve düşünüşteki ufak bir zorluktan dolayı her an parçalanıp dağılmaya hazırdır.
Sayfa 173Kitabı okudu
Kısaca söylemek gerekirse, "iman" kavramının semantik olarak dört referans noktası vardır: 1-Öznesi 2-Nesnesi 3-Fiil 4-Dış Tezahür Biçimleri Başka türlü söyleyecek olursak, "iman" kavramına bu dört değişik açıdan bakılabilir.
Her Arapça kelimenin normal, standart bir manası vardır. Ancak Allah, kendi Arapça vahyinde bunların bazılarını sadece kendisi tarafından tanımlanan özel, normal-dışı manalara taşımıştır (nakl). Başka türlü söyleyecek olursak, vahiyde kullanılan Arapça kelimelerin bazıları, tanımı Allahça yapılan teknik bir manaya kavuşmuşlardır.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Esasen, Allah bu iki tür bilginin nesnesi olduğunda, temel fark son derece açık olarak belirir. İkinci düzeyde, tek olan Allah'ı (Allahu'l-Ehad) biliriz. Ve bu ancak tek olan Allah ile şahsi bir birleşme ile mümkündür. Birinci düzeyde, Allah'ın birliğini (Vahdâniyetullah) biliriz; yani Mürcî İbn Şebîb'in dediği gibi Allah'ın bir olduğunu (innallahe vâhid) biliriz. Ve tek olan Allah hakkındaki dolayımsız, sezgisel ve son derece şahsî nitelikteki bilgi, Allah'ın bir olduğunun bilgisine göre tamamıyla farklı bir doğadadır. Ekseriya bunların birincisine, yani mistik tür bilgiye Arapçada "marifet" adı verilir. İkinci yani analitik tür bilgiye ise "ilm" denir.
Sayfa 153Kitabı okudu
Noktalıyorum: İslâm(ın hakikatine) kalben kanaat getiren ve itikadını diliyle ikrar eden herkes kelimenin tam manasıyla bir mümin, cennet ehlinden birisidir. Kanaatinin (verilen bir öğretiyi) öylece kabul edişinden mi, çocukluğunda gördüğü eğitimden mi geldiği veya ispattan mı kaynaklandığı hiç mühim değildir.
Sayfa 180 - İbn Hazm'dan naklenKitabı okudu
Gazâlî îmân kelimesinin teolojik düşüncede üç anlamını bulup çıkarıyor: 1. Kuvvetle tesis olunmuş doğal bir ispata dayalı tasdîk 2. Aslen tartışmasız bir otoriteye dayalı olup kuvvetli ve kararlı bir itikat safhasına erişmiş tasdik 3. Tasdîkin kendisince gerekli kılınan, "amel"in eşlik ettiği tasdîk.
Sayfa 244Kitabı okudu
Meselenin bu yanı [imandaki canlılığın iade edilmesi] mistikler tarafından geliştirilmekte, işlenmekte ve hatta teorize edilmektedir. Bu nedenle, eğer İslam düşüncesinde iman hakkında gerçekten şümullü bir kavrayışa ulaşmak istiyorsak Sufilikteki takvâ ve diğer anahtar-kavramların doğası ve gelişimi konusunda bu kitaba benzer bir analitik eserin yazılması gerekecektir. İslâm'da "iman"ın anlaşılması konusunda ancak teolojik ve mistik sonuçları bir araya getirip birbiriyle ilişkilendirdiğimiz zaman bütüncül bir resme ulaşmayı ümit edebiliriz.
Sayfa 303Kitabı okudu
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.