Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Düşüncesinde Mizaç Teorileri

Kübra Bilgin Tiryaki

En Eski İslam Düşüncesinde Mizaç Teorileri Sözleri ve Alıntıları

En Eski İslam Düşüncesinde Mizaç Teorileri sözleri ve alıntılarını, en eski İslam Düşüncesinde Mizaç Teorileri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hipokrat (M. Ö.375) ile Galen (ö.200), insanların farklı kişilik ve karakter tiplerine sahip olmalarının arka planında beslenme ve iklimin de katkısı olmakla birlikte mizaç adını verdikleri tevarüs edilen doğal ve genetik yapının etkili olduğunu düşünmüşlerdi.
kan, balgam, sarı safra, kara safra olarak sıralanan bedensel dört karışım ( ahlât-ı erbaa); ateş, hava, su ve toprak olarak ifade edilen dört temel unsurun (anâsır-ı erbaa) insan bedenindeki görünümlerini ifade ediyordu. Bu doğrultuda onlar hem hastalık ve sağlık durumlarını hem de farklı kişilik ve karakter tiplerini insan bedenindeki farklı sıvılar arasındaki denge ve dengesizlik durumlarına göre belirliyorlardı.
Reklam
Bu teorinin temelini Empedokles’in dört unsur teorisi oluşturur ki bilinegeldiği üzere bu teoriye göre bütün fiziksel varlıklar toprak, hava, su ve ateş olmak üzere dört unsurdan oluşmaktadır. Varlıklar arasındaki farklılıklar bu unsurların karışım oranları ile yakından ilgilidir.
İnsanın dört çeşit sağlık durumu vardır ve insanlar bedenlerindeki baskın sıvılardan hareketle mizaç olarak dört gruba ayrılabilirler. Bunlar soğukkanlı ( phlegmatic), sıcakkanlı ( sanguine), asabi ( choleric), melankolik ( melancholic) mizaçlardır.
Aklın görüsü gözün görüsünden fazladır. Akıl bilenmeye kılıçtan daha fazla gereksinim duyar.
Râzi’ye göre vücudun beyaz, mat, fildişi, kireç ve kurşun renginde olması soğuk mizaca; kırmızı, kızıl, sarı olması ise sıcak mizaca delalet etmektedir.
Reklam
Râzi’ye göre birçok organ ve nitelik mizaca delalet etse de bunlar arasında en güçlü olan yüz ve gözün delaletidir.
Her ne kadar insanların bir takım üstün yaratılışları ve güzel/kötüye olan istidatlarından bahsedilebilirse de bu istidatlar, onların ahlaki durumlarını belirleyici olarak konumlandırılmazlar. Zira bu istidatlar, eylemlerin tekrarı ile kuvvetlenebilir ya da zayıflayıp yok edilebilir.
Nerede bir hareket veya fiil varsa, orada o hareketi mümkün kılacak bir güç vardır.
İbn Sina, canlının mizacına etki eden bir takım dışsal faktörlerden bahsetmekte ve bunlar arasında önceliği coğrafyaya vermektedir. Ona göre kuzeyde yaşayan insanlar su ile meşguliyetlerinin fazlalığı nedeniyle daha nemli bir mizaca sahipken; güneyde yaşayanlar daha kuru mizaci bir yapıdadırlar.
Sayfa 132Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.