Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Düşüncesine Giriş

Burhanettin Tatar

İslam Düşüncesine Giriş Sözleri ve Alıntıları

İslam Düşüncesine Giriş sözleri ve alıntılarını, İslam Düşüncesine Giriş kitap alıntılarını, İslam Düşüncesine Giriş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslâm inancı, her şeyden önce insanın kendi başına ürettiği fikirler ya da şahsi inançlar ile kendi varlığının faniliği arasındaki derin uçurumu açığa çıkaracak şekilde insanı sorgulayan inançtır.
Sayfa 123Kitabı okudu
Kur'an vahyi, belli bir dilsel yapı içinde insanlara seslenen bir dil hadisesi olarak tarihseldir.
Reklam
Kaldı ki, "Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız." (Kaf 50,16) anlamındaki Kur'an ayetinde, doğrudan tarihsel olayları anlamının yani insan bilincinin kendisi de söz konusu tarihsel ve metafiziksel ufuk arasındaki kısmi kaynaşma ve ayrışma (gerilim) ilişkisi içinde ele alınmaktadır.
İslam düşüncesi, her şeyden önce varlığını ve anlamını Kur'an metnine refaransla kazandığı için, bu düşüncenin temel karakterini anlayabilmek ancak Kur'an metni ile İslam düşüncesi arasındaki temel bağlantıları olabildiğince açığa çıkarmakla mümkündür. Bu, İslam düşüncesinin farklı boyutlarını anlamanın ancak Kur'an vahyinin tarihsel süreç içinde kendisini açma tarzlarını ve imkanlarını irdelemekle söz konusu olabileceğini söylemenin bir başka şeklidir.
Kur'an vahyi; bir beşeri dil (Arapça) içinde ortaya çıktığı için aynı anda hem metafiziksel hem de tarihsel iki ayrı ufka sahip olmak gibi paradoksal bir görünüm arz eder.
İslam düşüncesinin özünü teşkil eden "yorum" hadisesi her şeyden önce söz konusu imkan alanlarının 'görülmesi' yani 'keşfedilmesi' ile tezahür eder.
Reklam
E.D. Hirsch'in haklı olarak söylediği gibi, okumanın en temelde bir tercih sorunu olması yani okurun tercihlerine göre metnin anlam potansiyellerinin açığa çıkması kaçınılmaz bir husustur. Ingarden, metnin yalnızca anlamını hedefleyen okuru "pasif okur" olarak adlandırmaktadır. Buna karşın, metnin anlamını bir tür "geçit" ya da "eşik" olarak ele alıp metnin gösterdiği gerçekliği/varlık alanını tecrübe etmeye çalışanları ise "aktif okur" olarak görmektedir.
Sayfa 29 - Vadi YayınlarıKitabı okudu
"Hasta, doktorun kendisine tavsiye ettiği yiyecekleri yeyip yememekte özgürdür; ancak kişi, bir sözü ya da fikri anladığında, artık anladığı şey o kişinin ruhuna nüfuz etmiş ve ruhunun bir parçasını oluşturmuştur. Bu yüzden kişi anladığı şey karşısında artık özgür değildir. "
Felsefi düşünce temel dini sembolleri anlama ve yorumlama noktasında bizim akli düşünme kapasitemizin ve bilgi donanımımızın kısmi özgürlüğünü temsil eder.
Günümüzde temel islam bilimlerinin, dini inancın paradoksal düşünme tarzını korumaya çalışırken, büyük ölçüde batı düşünce ikliminde yeşeren veya bu iklim içinde metodolojik kimliklerine erişen sosyal bilimlerle yüzleşmesinde köklü sorunlarla karşılaştığı açıktır. Çünkü söz konusu sosyal bilimler, her şeyden önce, "olgu" yu ön plana çıkaran zaman ve mekanı esas alan dini inancın paradoksal yapısıyla ilişkisi olmayan bir düşünme tarzını benimsemektedir. Daha açık bir deyişle sosyal bilimler, zaman-mekan algısını temel alan tarihselciliğin perspektifinden hareketle olguları anlamaya ve yorumlamaya çalışmaktadır.
Sayfa 88 - Vadi YayınlarıKitabı okudu