Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Felsefesi Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru

Hilmi Ziya Ülken

İslam Felsefesi Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru Gönderileri

İslam Felsefesi Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru kitaplarını, İslam Felsefesi Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru sözleri ve alıntılarını, İslam Felsefesi Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru yazarlarını, İslam Felsefesi Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Doğru ve yanlışta her şeyin ölçüsü insandir." Fakat insanlar birbirlerinden farklı oldukları için hiçbir şey kanıtlanamaz. Yalnız insan güzel sözlerle başkasına kendi sanısını kabul ettirebilir bu yüzden filozofun kandırma aleti mantık degil hitabettir.
369 syf.
9/10 puan verdi
Ordinaryüs profesör Hilmi Ziya Ülkenin yazdığı müthiş bir eser. Bu eserde Hilmi Ziya Ülken, filozofları doğa felsefesinden itibaren ele alıp tasavvuf felsefesine kadar sınıflamalar yaparak birbiriyle ilişkilendirerek anlatmış. Adeta bir ders kitabı niteliğinde olan eser, sindirilerek okunması gerekenler arasında. Daha önce felsefeyle ilgilenmeyen ve terimlere hakim olmayanlar için ağır gelebilir. Bir defa okumanın yetmeyeceği, belli aralıklarla tekrar okunması gereken bir kitap. İslamiyetle ilgili kafasında soru işareti olanlar için mutlaka okunması gerekenler arasında.
İslam Felsefesi  Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru
İslam Felsefesi Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye DoğruHilmi Ziya Ülken · Doğu Batı Yayınları · 201512 okunma
Reklam
Molla Câmî’nin gönül dışında güzellik görmemekten ibaret olan idealist sûfîliğini Fuzûlî şu mısrada özetliyordu: Hayaliyle tesellidir gönül meyl-i visâl etmez, Gönülden taşra bir yâr olduğun âşık hayâl etmez.
Sayfa 285
İslam dünyasında (filozoflara uygun olarak) Tanrı’ya Hakikat anlamına gelmek üzere Hak denir: Cenâb-ı Hak, Hak Tealâ.
Sayfa 278
İbn Haldun
...bir hüküm sürme ancak hükmedilen kavmin zihniyeti üzerine kurulmuş ise temelli olur.
Sayfa 259
Devletlerin hayatı bireylerin hayatına benzer. Çocukluk, gençlik, olgunluk, ihtiyarlıktan geçer ve ölüme ulaşır. Hiçbir güç insan toplumlarının bu kaçınılmaz sonucunu değiştiremez.
Sayfa 258
Reklam
İbn Haldun’a göre bir devlet alçalmaya başlayınca kimse onun düşmesine engel olamaz; gücü tükenince kaçınılmaz sonu beklemekten başka çare yoktur.
Sayfa 257
Bilginin bilgisi, akla aittir. Mesela güneşi küçük bir disk gibi gördüğümüz ve yalnız aklımız onun gerçek büyüklüğünü anladığı gibi, şeyleri de önce duyumla eksik olarak kavrar, sonra bu bilgiyi akılla tamamlarız. Zaman hakkında anlayışımız da böyledir. Zaman duyulara ait değil, akılla bilinir.
Sayfa 243
Şüphe etmeyen düşünemez. Düşünemeyen göremez ve göremeyen körlükte ve hayrette kalır.
Sayfa 236
Zaman yalnız biz insanlar için vardır. Üstün varlıklarda zamanîlik ve art ardalık yoktur. Mesela üzerinde birçok renk olan bir kumaşa bakınca biz hepsini bir anda görürüz. Fakat bu kumaşın üzerinde yürüyen bir karınca, renkleri art arda ve zaman içinde görür. Karıncanın zamandaki kavrayışına karşılık bizim renkleri hep birden kavrayışımız ne ise, bizim zaman algımıza, geçmiş ve gelecek tasavvurumuza göre üstün varlığın bütün şeyleri zamanüstü ve birlikte kavrayışı da aynı şeydir.
Sayfa 229
Reklam
Kötülük Problemine güzel bir bakış
İbn Meymûn, kutsal kitaptan şu cümleyi alıyor: ‘ Işığı ve karanlığı yaratan ben kötülüğü de yarattım. Çünkü, karanlık ve kötülük eksiktir. Kötülük ancak “bir şeye göre kötülük” tür ve daima kötülük herhangi bir şeyin bulunmayışı haline nispetle kötülüktür. Ölüm hayata nispetle, hastalık sağlığa nispetle kötülüktür. Allah’ın hakiki etkisi iyiliktir, çünkü o varlıktır. Âlem ve ondaki bütün varlıklar yokluktan varlığa geçtikleri için, onlar eksiklik ve yoksulluk ile doludur. Öyle ise alemde iyilikten çok kötülükler vardır.
Sayfa 205
Nasuîrüddîn Tûsî’ ye göre; çocuk dünyaya geldiği zaman önce ona iyi bir ad verilmelidir. Bu onun hayatı ve kaderi üzerinde etki yapar. Sonra hastalıklı ve ahmak olmayan bir sütnine seçilmelidir. Çünkü süt yolu ile bedene giren bir huy ancak can tenden çıktığı zaman çıkar. Çocuğun emzirme zamanından sonra kötü huyları almaya başlamadan ona iyi alışkanlıklar vermeye çalışmalıdır. Çünkü çocuk tabiatının ihtiyacı ve eksikliği dolayısıyla kötü huyları almaya daha elverişlidir.
Sayfa 156
Gazâlî’ye göre ahlak, hedefi tasavvuf veya Birliğe ulaşmak olan bir hazırlıktır. Ruhun Allah’la birleşmesi (işrak) dinin en yüce kısmıdır.
Sayfa 144
...aklın ilkeleri kesin hiçbir şey ifade etmiyor. Duyularla elde edilen algı ve uyanıklıkta doğru sandığındaki her şey ancak içinde bulunduğumuz hale göre doğrudur. Fakat başka bir halin meydana gelmeyeceğinden emin miyiz? Mesela uykunun uyanıklığa nispeti uyanıklığın başka bir aleme nispetiyle aynıdır. Doğru olduğunu saydığımız uyanıklık hali aslında bir rüyadan farksız olabilir.
Sayfa 141
Üç türlü kötülük vardır: 1) Fiziksel kötülük ki, İbni Sina ona eksiklik diyor: Mesela olayların yetkinliğe ulaşamamaları gibi. 2) Psikolojik kötülük ki keder, elem şeklinde görünür. 3) Metafizik kötülük ki, ona günah diyor.
Sayfa 123
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.