Osmanlı camilerinin bol pencereli aydınlık yapısı, İslâmiyetin dış dünyaya açılmaktan korkmayan iyimser ruh halini aksettirirken, loş bir mekân anlayışıyla yapılan kiliseler ise Hristiyanlığın "aslî günah" kavramından doğan karamsar ruh halini yansıtır. Yine kiliselerin tarih boyunca daima üç nefli olarak yapılmış olması da bu dinin teslis (Baba-Oğul-Ruhü'l-Kudüs üçlemesi) inancından ileri gelmektedir.