Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslami Direniş ve Islahat

Muhammed el-behiy

İslami Direniş ve Islahat Sözleri ve Alıntıları

İslami Direniş ve Islahat sözleri ve alıntılarını, İslami Direniş ve Islahat kitap alıntılarını, İslami Direniş ve Islahat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ulusal Alan
Muhammed Abduh bu alanda vatan kavramı, vatan duygusuna sahip olmanın zarureti ve vatan-vatandaş ilişkileri üzerinde durmuştur. Kendisi bu konuda şöyle demektedir: “Sözün kısası, vatan için sevgiyi, titizliği ve gayreti gerektiren üç husus vardır. Bu hususlar adeta sınırlara benzemektedir: Birincisi; vatan, gıdanın, vefanın ve aile bireylerinin üzerinde bulunduğu bir meskendir. İkincisi; vatan, siyasal hayatın üzerinde dönüp dolaştığı hak ve görevlerin yeridir. Özellikle bu ikisi gayet açık ve görülür bir durumdadır. Üçüncüsü; vatan, insanın yücelip izzet bulduğu veya sömürülüp ezildiği bir yerdir. Bu da tamamen manevidir.”
Sayfa 103 - Ekin
Emperyalizmin her şeye rağmen müslümanlar arasında tek başına yönlendirici olmaya gücü yetmemiştir.
Sayfa 49 - Ekin
Reklam
İslam, halkın üzerinde mutlak egemen ve efendi, onlara söz hakkı tanımayan bir yönetim biçimini reddetmektedir. İslam’da aslolan meşverettir.
Sayfa 60 - Ekin
O dönemde İslam dünyasında Şii ve Sünni kampı temsil eden iki güçlü otorite vardı: İran ve İstanbul hükümeti. Afgâni, bu iki hükümet arasında bir yakınlık sağlamak için Şia ve Ehl-i Sünnet e dayalı düşmanlıkların bırakılması gerektiğini söylemektedir. Burada da Afgâni’yi siyasal ve düşünsel platformda önemli bir aracı olarak görüyoruz. Oysa onun çağrısı, bizâtihi İslam’ın çağrısıdır.
Sayfa 60 - Ekin
Bilindiği gibi , İslam, ilk başlarda bütün çabasını kendi çağrısını daha geniş alanlara yayma noktasında yoğunlaştırmıştır. Bilahare bu çağrı evrensel düzeyde yankısını bulduktan ve güçlü bir şekilde geniş alanlara yayıldıktan sonra(Emeviler döneminde) kimlik değiştirdi. Çünkü bu kez içte yabancı tesirler sebebiyle yeni ve aykırı fikirler ortaya atılmıştı. Dolayısıyla bütün çabalar, aslı muhafaza adına, bid’atlere, yabancı fikirlere ve zındıklığa karşı yönelmiştir. Yani mücadele dıştan içe dönmüştür. Bu hengamede kelami Mutezile ekoller doğmuş, ardı sıra başka başka eğilimler de zuhur etmiştir.
Sayfa 57 - Ekin
Bağdat’ın Moğollar tarafından işgal edilmesi ve yıkılmasından sonra çabalar bu kez açık bir biçimde yabancı saldırganlara karşı direnişe dönüşmüştür. Aynı hareket Haçlı seferleri esnasında da olmuştur. Ancak bu dönemde de yine içteki aşırılıklara ve yanlışlıklara karşı mücadele sürmüştür. Özellikle İbnü’l Arabi ve Hallac-ı Mansur’da görülen insanın Allah’la ilişkisini hulul şeklinde tasvir eden tasavvufi anlayışın yanlışlıklarına ve aşırılıklarına karşı fikri bir direniş hareketi gözlenmiştir. Sözünü ettiğimiz bu dönemde, yani miladi 14. asırda dışa ve içe dönük bu çabaların yürütücüsü/lideri İmam İbn Teymiyye idi. Yine bu asırda da mücadele, çokluk İslam’ın özgün temellerini/nasslarını dış müdahalelerden korumak için yapılmıştır.
Sayfa 58 - Ekin