O dönemde İslam dünyasında Şii ve Sünni kampı temsil eden iki güçlü otorite vardı: İran ve İstanbul hükümeti. Afgâni, bu iki hükümet arasında bir yakınlık sağlamak için Şia ve Ehl-i Sünnet e dayalı düşmanlıkların bırakılması gerektiğini söylemektedir. Burada da Afgâni’yi siyasal ve düşünsel platformda önemli bir aracı olarak görüyoruz. Oysa onun çağrısı, bizâtihi İslam’ın çağrısıdır.
Sayfa 60 - Ekin