İslamiyet ve Hıristiyanlık
M. Asım KöksalSözler ve Alıntılar
Ebû Tâlib müşriklerin tazyiki üzerine kendisini himaye edemeyecek duruma düştüğünü ifade etmek istediği zaman, Rasul'u Ekrem'in ona sözü şu olmuştur;
"Amca Allah'a yemin ederim ki Kureyş, güneşi sağ elime , ayı da sol elime verse vazifemi ifadan geri durmam. Cenab-ı hak ya bu işi tahakkuk ettirecektir yada bu yolda feda olmak benim için mukadderdir.
İşaya kitabına göre, o peygamber,"dünyada hakkı pekiştirinceye kadar zayıflamayacak, cesareti kırılmayacak ve adalar onun şeriatını bekleyeceklerdir.
Sayfa 47
Hz. Muhammed'in (sav) bütün hayatı boyunca Hak davası uğrunda zerre kadar yeise,fûtura düşmediği tarihen sabit bir hakikattir..
Birgün habbâb b. Eret kureyş'in zulüm ve işkencelerine dayanamayıp Rasul'u Ekrem'e (da) dert yanmış müşriklere lanet okuması dileğinde bulunmuştu. Resulullah'ın ona cevabı şu olmuştu;
"Sizden evvelki insanlardan öyleleri var ki tepeden tırnağa kadar testerelerle kesilmişler fakat dönmemişlerdi.
Cenab-ı hak bizide muvaffak kılacaktır. Bir devecinin kalbinde Allah korkusundan başka bir korku duymaksızın memleketin her tarafında serbestçe seyahat edeceği gün yakındır!"
Buhâri, el-câmiu's sahih.
Yine de ki: Hak geldi; batıl yıkılıp gitti. Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur.
İsra 17/81
O'nun rahmetinden ancak kâfirler ümit keserler. O'nun rahmetinden ümit kesilmez.
Sayfa 12Kitabı okudu
“ Yine de ki: ’Hak geldi, batıl yıkılıp gitti. Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur.” (İsra 17/81)