Bir kenarda oturarak yeni meslektaşlarının bildirilerini şevkle dinliyordu: daima tertemiz, siyah giyinen zarif Edgar Degas; uzun sakalı beyazlamaya başlamış olan nazik Camille Pissarro; çoğunlukla ressam beresini takan Claude Monet; ayırt edici keçi sakalıyla Auguste Renoir; somurtkan ve çoğunlukla sessiz Cezanne.