Doktorun bedensel acıların korkunç olduğunu söylemesi bir gerçekti. Fakat hastanın çektiği manevi acılar bundan kat be kat daha üstündü. Bugün ıstıraptan kıvranmasının asıl sebebi buydu.
Kalabalık bir şehirde, dostları arasında, ailesinin içinde olduğu halde, İvan İlyiç son zamanlarda korkunç bir yalnızlık içinde, yüzünü kanepenin arkalığına çevirip sadece geçmişini düşünerek yaşıyordu. Bu yalnızlık ne denizlerin dibinde ne de yer altında bulunabilicek bir yalnızlıktı.
Tek istediği neşe ve hoşluktu; bunları bulabildiğinde kendini mutlu hissediyor, dirençle, dırdırla karşılaştığındaysa, hemen işini merkez alarak yarattığı özel dünyaya çekiliyor ve kendini mutlu edecek hoşluğu, neşeyi burada buluyordu
..Gerasim ' in bitişik odaya geçmesini bekledi, sonra kendini bıraktı ve çocuklar gibi ağlamaya başladı. Umarsızlığına, korkunç yalnızlığına, insanların acımasızlığına, Tanrının acımasızlıgına , Tanrının yokluğuna ağlıyordu...