Aslında düşündüğü şey şu: “Aynısından benim de olmasını isterdim.” Ama Hugo’nun ceketini eleştiriyor. Aksel, haftalardır bu ceketin hayalini kurduğu halde, kendini ceketin aslında iğrenç olduğuna da inandırabilir. Çünkü böylece, aynısına sahip olmamak daha katlanılabilir hale gelir.
Gerçekte Aksel kıskançlık duyuyor. Buna katlanabilmek için de eleştiriyor. Dahası eleştiri yaparak Hugo’nun keyfini de biraz olsun kaçırabiliyor.
Biz de aynı şeyi başkalarına, “Bu kötü.” diyerek yapabiliriz. Bir şeyin “kötü” olduğunu söylemek bazen “Seni kıskandım, ben de öyle olmak, öyle yapmak isterdim.” anlamına gelebilir.
Bir şey yapmayı başaramadığımızda, o şeyin kötü olduğunu söylemek kolaydır. Bizden önce davrananları, başarılı olanları, çok para kazananlara biraz olsun utandırmaya çalışırız. Bir şey için kötü demek, zaman zaman başkalarının başarısını bozmanın, onları suçlu duruma düşürmenin, güçlülerin güçlü olmasını engellemenin bir yoludur.
Öte yandan , işlerinin yolunda gittiğini söylemeye cesaret edemeyen, bunu söylemekten rahatsızlık duyan insanlar da vardır. Sanki her şeyin çok iyi gitmesi kötüymüş gibi!
İnsanı insan yapan kendine sorular sormasıdır. Bir şey yapmadan önce kendi kendine sorular sormak, o şeyi yaparken ve yaptıktan sonra üzerinde düşünmek, bunun iyi mi kötü mü olduğunu sorgulamak insana özgüdür.
“Bu senin iyiliğin için!” işte bize bir şey yapmaya ikna etmek için sıkça kullanılan bir cümle daha.
….
İnsanlara bazı şeyleri yapmaya, “Bu senin iyiliğin için” diyerek ikna etmeye çalışırız. Bu lafı anlamak her zaman kolay kolay değildir. Acı çekmenin bizim iyiliğimize olduğunu anlamak hiç kolay değildir. Hoşunuza giden bir şeyi yapmamız engellendiğinde, “Bu senin iyiliğin için.” denmesini anlamak hiç kolay değildir.
İyi, her zaman en çok hoşumuza giden şey değildir. Bir şey zevk veriyorsa o şeyin iyi, acı veriyorsa da kötü olduğunu sanabiliriz. Ama bu doğru değildir. Sigara içmek yetişkinlere zevk verir. Yine de sigara içmek kötüdür ve sonradan kansere neden olabilir. Diş doktoru o an canımızı acıtabilir, ama daha sonra bunun iyiliğimize olduğunu anlarız.
Eğer, “Bu senin iyiliğin için!” diyenlere güvenebiliyorsak sorun yoktur. Dürüst olduklarına, bize kendi hoşlarına giden şeyleri yaptırmaya çalışmadıklarına, gerçekten de bizim iyiliğimizi istediklerine inanıyorsak… Yoksa “Senin iyiliğin için” diye diye bize her şeyi kabul ettirebilirler. Kötü ve iyi bu şekilde zaman zaman insanları yönlendirmek için kullanılır.
Kafede bulduğumuz bir parayı cebimize atmak mı iyidir; kafenin sahibine vermek mi, yoksa ortaya çıkıp,"Kim para kaybetti?"diye bağırmak mı?
Biri için iyi olan diğer herkes için iyi midir?