Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahlak-ı Muhsini

İyilerin Ahlakı

Hüseyin Vâiz-i Kâşifî

İyilerin Ahlakı Hakkında

İyilerin Ahlakı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
7
Okunma
5
Beğeni
1.595
Görüntülenme

Hakkında

İyilerin Ahlakı, 15. Yüzyıl Herat’ının önde gelen edip ve alimlerinden Hüseyin Vaiz Kaşifi’nin Sultan Hüseyin Baykara’nın talebi üzerine yazdığı, ahlâk temelli bir siyasetnamedir. İslam Ahlak literatüründe kitap çok önemli bir yere sahiptir. Eserde ahlak, kırk maddede işlenmiş olup akademik ve felsefi yöntemle yazılmamıştır. Anlatımında didaktik bir amaç güdülmüş, toplum liderlerinde bulunması gereken ahlak ve adaba dair bilgiler beyit ve hikayelerle süslenmiştir. İyilerin ahlakının toplumun geneline sirayet edeceği söylenerek topluma yön veren insanlara hikayelerle tavsiyelerde bulunulmuştur. Faziletli bir toplum için, yöneticilerin iyi olması gerektiği, iyilik ön koşulunun ise Ahlâk olduğu söylenmiştir. Bu eserle birlikte; doğruluk, sabır, tevazu, şükür, hayâ, edep, cömertlik, merhamet gibi faziletlerin 500 yıl içerisinde nasıl kavram haline geldiği de gözler önüne serilmektedir
Çevirmen:
Mahmut Caduk
Mahmut Caduk
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 25 dk.Sayfa Sayısı: 262Basım Tarihi: Ocak 2021İlk Yayın Tarihi: 2019Yayınevi: Debir Yayınları
ISBN: 9786056998553Ülke: TürkiyeDil: Türkçe
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 43.8
Erkek% 56.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Hüseyin Vâiz-i Kâşifî
Hüseyin Vâiz-i KâşifîYazar · 2 kitap
İran’ın Horasan bölgesinde Sebzevâr’da doğdu. 860’ta (1456) Meşhed’e gittiği sıralarda otuz yaşlarında olduğu kabul edilirse 830 (1427) yılı civarında doğduğu söylenebilir. Vaazlarıyla tanındığı için “Vâiz” lakabı ve şiirlerinde kullandığı Kâşifî mahlasıyla tanınır. Çocukluk ve gençlik yıllarını Sebzevâr ve yöresinde geçiren Hüseyin Vâiz’in iyi bir öğrenim gördüğü, Herat’a gittiğinde ilmi ve vaazları ile kendisini kısa sürede kabul ettirmesinden anlaşılmaktadır. Hüseyin Vâiz, geniş bilgisi ve etkili vaazlarıyla şöhreti etrafa yayılınca ülkesinden ayrılıp Nîşâbur’a gitti, oradan Meşhed’e geçti. Dönemin büyük Nakşibendî şeyhi Sa‘deddîn-i Kâşgarî’nin Herat’ta öldüğünü (Mayıs 1456) öğrendiği günlerde rüyasında onu görmesi, mezarını ziyaret etmek üzere Herat’a gitmesine sebep oldu. Burada Sa‘deddîn-i Kâşgarî’nin müridi ünlü sûfî ve şair Abdurrahman-ı Câmî ile tanıştı ve onun vasıtasıyla Nakşibendî tarikatına intisap etti. Herat’ta verdiği vaazlarla kısa zamanda meşhur olan Hüseyin Vâiz, bir süre sonra Hüseyin Baykara ve Ali Şîr Nevâî’nin himayesine girdi. Onların teşvikiyle çeşitli kitaplar telif etti. Câmî’nin ölümünden (898/1492) sonra Herat’tan ayrılan Kâşifî 910 (1504-1505) yılında Sebzevâr’da vefat etti.