"Haplarını yutmak için su içtiği dudak izli bardağı alıp suya tuttu. Cama doğru tutarken bardak parmaklarının arasından kayıp pencerenin önüne düştü. Kirli ve bütündü diye düşündü, şimdiyse temiz ve kırık...Bunu çok anlamlı buldu."
Helen parayı ödeyip soğuğa çıktı. Başında soğuğu hissetmek harika bir histi. "Şeref konuğu" dedi yüksek sesle. Yaşamak şeref konuğu olmak gibi bir şeydi. Helen'in dışında, büyük ve sakin bir düşünceydi bu. Sonra birden şeref konuğu olmayıveriyordunuz. Düşünce dönüp uzaklaşarak gözden kayboldu.
İnsanın hayatına son vermesi, kontrolü ele alması, hayatını sahiplenmesi, hayatının içini doldurarak onu şekillendirmesi demekti. Ama Ellior'un hayatı, tamamlanmış olduğu halde hâlâ bir şekle sahip değildi.