İz - Kekik Kokusu
Sevgi YıldırımSözler ve Alıntılar
Farklıdır her alfabe ilk harf kiminde A, Kiminde Elif, Kiminde Süveyda
Süveyda onun için aşkın alfabesinin ilk harfiydi. Süveyda'ya duyduğu aşk, kalbine düşen ilk kıvılcımdı. Şimdi içinde yanan koca ateşin içinde bile o ilk kıvılcımın varlığını inceden inceye hissedebiliyordu.
Allah'tan gayri ne varsa bir tarafa bırakıp Beytullah'ın etrafında dönmeye başladı. Bedeniyle birlikte ruhu, ruhuyla birlikte gönlü döndü, döndü.
"Aşk-ı Beka! Aşk-ı Beka!" diye fısıldadı Tercüman, kervana doğru ağır adımlarla yürümeye başladı.
(Mende Mecnûn’dan füzûn âşıklık isti’dâdı var
Âşık-ı sâdık menem Mecnûn’un ancak adı var.)
Bende Mecnun’dan daha çok âşıklık yeteneği vardır.
Sevgide, sadakat gösteren âşık benim, Mecnun’un ancak adı var.
Fuzuli
Önce ürktü, benden kaçtı. Sonra yüreğimdeki aşkın gözlerimdeki gölgesini görmüş olmalı ki durdu, meraklı gözlerle bana bakmaya başladı. Onun bir ceylan olduğunu biliyorum, daha o kadar mecnun değilim. Öte yandan o âhunun ela gözlerinde, benim âhumun simsiyah gözlerini görüyorum. Bu bir mecaz değil, hakikatin ta kendisi...
Varlık bir medreseydi ve tek müderrisi Allah'tı. Herkes bu medresenin talebesiydi. O; sıfatlarını tecelli ettirir, bizleri imtihan ederdi. Kahir ve lütuf, rahmet ve bela O'ndandı. Herkes kendi imtihanını yaşar; nefsini yere deviren, imtihanı geçerdi. O andan sonra sevgilinin lütfu da hoş, kahrı da hoştu... İşte kainatın ve insanın yaratılmasına sebep olan en büyük döngü buydu; O'ndan yarattıklarına, yarattıklarından O'na: Aşk döngüsü!
Suda o kendi aksini görüyor, ben onun gözlerinin aksinde Leyla'nın gözlerini... Suya eğildiğimde bir de saçı sakalına karışmış bir mecnun görüyorum ama onu tanımıyorum. Benim gibi aşk derdiyle çöle kaçmış garibin biri olmalı.