Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Edebiyatında Kanon ve Karşı - Kanon

Janus'un Yüzü

Turgay Anar

Janus'un Yüzü Sözleri ve Alıntıları

Janus'un Yüzü sözleri ve alıntılarını, Janus'un Yüzü kitap alıntılarını, Janus'un Yüzü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Batı toplumlarında laik kanonun ortaya çıkmasının belki de en önemli sebebi, Kitabı Mukaddes'in otoritesini yitirmesi, yani teolojik alandaki gücün merkezden kaçmaya başlamasıdır. Laik kanonun bu türden bir yayılma ile aslında dinî alandan aldığı kanonik sistemi taklit edip kendine uyarlamasının etkisi vardır. Bu sayede laik kanon tıpkı kanonik kutsal metinler gibi ona hitap edenlerin üzerinde yeni bir sistem oluşturur."
"Bir toplumda 'Batılı anlamda' kanonun olması yahut bir 'kanon' olması zorunluluk değildir. Eğer bir toplumun sistemi Batılı anlamda bir kanon olmadan da ayakta durabiliyorsa, onun kendi sisteminde temel dinamiklerin ve edebî-kültürel-sanatsal geleneğin canlı olduğunu söyleyebiliriz ve bu da bir Batı kanonuna asla ihtiyaç duyulmadığının göstergesidir. Böyle toplumların kendi geçmişlerinden tevarüs ettikleri ve aktüel zamanlarına aktardıkları şeyler kanondan daha fazla ve farklı anlamlara sahiptirler. Eğer Batılı anlamda bir kanonun ülkemizde de olması zorunluluktur şeklinde bir fikir ortaya atılacaksa burada en kestirmeden Batı'dan gelen her şeye iman etmiş bir anlayışın, bir nevi 'Batı körlüğünün' varlığı apaçık ortaya çıkar. Bunun altındaki sebepler, en azından kendi toplumsal mirasını sahiplenmeyen yahut da onu bilmeyen bir zihnin ürettiği argümandır."
Reklam
"Tüketirseniz, sevimlisinizdir ama bu bile kültür endüstrisi sahiplerinin istediği biçimde olmak zorundadır. Asıl üretilen meta, 'tek boyutlu' bir insanın pazarlanmasıdır. Popüler kültür ve edebiyat, bir deney laboratuvarında özgürlük/özgünlük rüyası görmek ama 'ortaklaştırılmış' bir kâbusa uyanmaktır. Popüler olanla 'muteber' bir ortaklık kuran insan, hep üstü aynı şekilde çizilmiş bir varlık olarak vardır artık (Anar, 2020: 56-59)."
"Ayrıca taşra edebiyatı da Türk edebiyatında merkezi etkileyen kanonun gördüğü bir edebiyat olamamıştır. Genel hatlarıyla söyleyecek olursak taşrada yaşayan, üreten yazarlar da bu yüzden merkezin dışında yer almaları, eserlerindeki edebi ve estetik öz ve edebiyatçı kimliğini yaratan merkezdeki edebiyat mahfillerinden uzak olmaları sebepleriyle parlamadan sönmeye mahkum olmuşlardır."