Uzun zamandır merak ettiğim bir eserdi. Zaten kısacık bir öykü ama içinde öyle duygular barındırıyor ki ne hissedeceğimi bilemedim. Ama adeta ruhumu kararttı. Acıma, korku, yalnızlık, sevgisizlik, sevgini gücü…
Yazarın kesinlikle çok değişik bir psikolojisi olduğundan artık eminim. Kitabı okurken bunu kim yazmış olabilir deselerdi nokta atışı yapabilirdim.
Şeker Portakalı’nın esas anlamını 35 yaşımda tekrar okuduğumda kavradım ve şok oldum. Sonrasında bu kitabı okurken de çözmek zor olmadı. Aynı teknik kullanılıyor, okuyucu nasıl anlamak isterse. Ama benim tarafımdan görecekseniz sizi üzecektir. Çocuklara okutmak için biraz ağır kaçacağını düşünüyorum. Özellikle de ölümle tanışmamış olanlar için…