Yalnız yaşarım, insanlar arasına pek karışmam, onların önyargılarına kapılmam; dikkatimi çeken şeyler üzerinde uzun uzun düşünecek vaktim vardır. Benim düşüncelerim, kurallardan çok, olaylara dayanır.
İyiliğe doğru ilk adım kötülük etmemek olduğu gibi, mutluluğa doğru ilk adım da acı çekmemektir. Bu iki özlü söz iyi anlaşılsa birçok manevi kurallara gerek kalmaz.
Bence, insan bir kere düşünme huyunu edinip de zihnini işletmeye başladı mı, kitaplarda bulabileceği şeyleri kendi kendine bulması daha iyi dir; böylece zihinde daha iyi yer ederler; biz de on ları, başkalarının sunacakları şekilleriyle değil, bize daha uygun bir şekilde benimseyebiliriz. Biz hepimiz, aslında sandığımızdan daha zenginizdir ama, Montaigne'in dediği gibi, bizi hep eğreti alınmış, dilenerek elde edilmiş şeylerle giydirirler, kendi malımız yerine, başkalarının malını kullanmayı öğretirler.
Boşluğunu duyan, doldur mak için çırpınan bu kalp, ihtiyacını hissetmekle birlikte, ne olduğunu anlayamadığı bir mutluluğa ulaşmak için çabalamaktadır.
Ünlü Kişiler serisinin ilk kitabı. Voltaire ile birlikte iki düşünür kaleminden biri, ancak Aydınlanma Dönemi'ne dair ne anlatıyor, düşünürü nasıl ele alıyor hiç hatırlamıyorum. Serinin birkaç kitabını okumak isteyen bir çocuğa hediye etmiştim zaten, meraklısı sahaflardan bulabilir.