Johan Thoms'un Felaketlerle Dolu Muhteşem Hikayesi Gönderileri
Johan Thoms'un Felaketlerle Dolu Muhteşem Hikayesi kitaplarını, Johan Thoms'un Felaketlerle Dolu Muhteşem Hikayesi sözleri ve alıntılarını, Johan Thoms'un Felaketlerle Dolu Muhteşem Hikayesi yazarlarını, Johan Thoms'un Felaketlerle Dolu Muhteşem Hikayesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sezar’ın bir zamanlar şüphelendiği şeye ikna olmuştu: Gökler bir sebeple süregelmişti ama kendi geleceği henüz belirlenmemişti. Yolu, kendi avuçlarındaydı.
Öncelikle kitabı bir iki nokta dışında beğendiğimi söylemeliyim. Sabırla, inatla okuduğum bölümler ve kısımlar var. Konu dağılmış güzelim ana hikayeyi ne diye boğmuş yazar dediğim yerler olmasına rağmen okunası bir kitaptı.
Kapaklara bakarak aldığım çok da yorumlarına bakmadığım hatta yorum bulamadığım bir kitaptı. Tarihte çok kilit anlar vardır.
Bir arkadaşın dediği gibi, İtalya'da otuz yıl boyunca Borgia'ların yönetimi altındayken savaş, cinayet ve katliam vardı ama Michelangelo, Leonardo Da Vinci Rönesans'ı ürettiler. İsviçre'de kardeş sevgisi vardı ve ne ürettiler? Guguklu saat.
Johan Thoms:"Şu Tanrı saçmalığı sana bir anlam ifade ediyor mu babacığım? diye sordu Drago'ya, sarhoş gibiydi.
" Bilirim oğlum. Karanlık bir adamın, karanlık bir odada, orada olmayan bir kara kediyi araması gibi ama olay yine de bulmakta! "