Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kabe'nin Hakikati

Cemâlnur Sargut

Sayfa Sayısına Göre Kabe'nin Hakikati Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Kabe'nin Hakikati sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Kabe'nin Hakikati kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hac, Müslüman’ı bireysel şuurdan, toplumsal şuura ulaştırmakla bırakmaz, enternasyonal şuura yüceltir ve oradan evrensel ve kozmik şuura yükselterek varlıkla birlik sırrını gerçekleştirir.
Hac
Hac, Müslüman'ı bireysel şuurdan, toplumsal şuùra ulaştırmakla bırakmaz, enternasyonal şuûra yüceltir ve oradan evrensel ve kozmik şuùra yükselterek varlıkla birlik sırrını gerçekleştirir.
Sayfa 13 - Nefes y.Kitabı okudu
Reklam
Hac, ruhun Allah’a doğru asla bitmeyen yolculuğuna işaret eder.
Tavâfın yedi oluşu; yüce Allah’ın zâtını tamamlayan yedi vasıftan ibârettir. Yani; Hayat, İlim, İrade, Kudret, Semi, Basar, Kelâm.
bakara/197
“Ve kendiniz için azıkta/hazırlıkta bulunun; ama şüphesiz tüm azıkların/hazırlıkların en güzeli takvâdır. Öyleyse siz ey derin kavrayış sahipleri! Bana karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun.”
Kâbe’yi içinde barındıran Mekke şehrinin bir adı da “Ümmü’l Kurâ’dır”. Bu isim “Şehirlerin Anası” anlamına gelmektedir. Bu nedenle annelik potansiyeli taşıyan her kadın ile “dişiliğe atıfta bulunulan” bu bölge arasında hikmetli bir ayniyet vardır. Mevlana’nın “Kadın Hakk nurudur sevgili değil.. Sanki yaratıcıdır, yaratılmış değil” ifadesinde zirveleştirdiği gibi kadın, ilahi nuru yansıtan en mükemmel aynadır.
Reklam
Zemzem tavâfı başarmış olan kula, Cenâb-ı Hakk’tan lûtuf olarak verilmiş bir mârifet ilmidir. Bu ilmin dili söz üzerine değil, öz üzerine kurulmuştur veya başka bir deyişle, bu ilim, “kâl(söz) değil bir hâl ilmidir.” Bu ilme sahip olanlar bağırmak yerine, hep alçak sesle konuşmayı tercih ederler.Çünkü bu ilim, herkese değil, ancak ehline, yetenekli olanı duyurulmalıdır.Çünkü onun terkibinde Hz. İsa’nın nefesi, İsrafil’in sûru vardır.
Zemzem
Zemzem Arapça bir kelimedir ve "alçak sesle konuşmak” anlamına gelir. Hakk yolcusu/Hakikat tâliplisi kendi ülkesinden bir ırmak gibi çağlaya çağlaya gelmiş, ama Kâbe'ye/Derya'ya ulaştığında bu coşku, yerini sâkinliğe, huzûra, sessizliğe bırakmıştır. Artık o "telvin" (hâlden hâle geçme) ehli değil, “temkin” (durulma, makam sahibi olma) ehlidir. Gerçeğin sükût olduğunu öğrenmiştir. Zemzem, tavâfı başarmış olan kula, Cenâb-ı Hakk'tan lûtuf olarak verilmiş bir mârifet ilmidir. Bu ilmin dili söz üzerine değil , öz üzerine kurulmuştur veyâ başka bir deyişle, bu ilim, “kâl (söz) değil bir hâl ilmidir.” Bu ilme sâhip olanlar bağırmak yerine, hep alçak sesle konuşmayı tercih ederler. Çünkü bu ilim, herkese değil, ancak ehline, yetenekli olana duyurulmalıdır. Çünkü onun terkibinde Hz. İsa'nın nefesi, İsrâfil'in sûru vardır.
Sayfa 28 - Nefes y.Kitabı okudu
SA'Y
"O hâlde unutmayın, Safâ ve Merve, Allah tarafından konulmuş sembollerdir; böylece hac ve umre için Mâbede gelen birinin bu ikisi arasında gidip gelmesinde bir mahzur yoktur. Zirâ, eğer kişi yapması gerekenden daha çok iyilik yaparsa bilsin ki Allah, şükre bol karşılık verendir, her şeyi bilendir." (Bakara 2/158) Safâ, büyük, kaypak, sert taş, Merve ise küçük, yumuşak taş anlamına gelir. Âyette "semboller" olarak verilen kelimenin orijinali de “şuur" kelimesinden türetilmiş "şe'âir"dir ve bildiren işâret/belirti mânâsını içerir. Bu veriler ışığında âyeti enfüsî (bâtınî, içsel) olarak değerlendirdiğimizde Safâ ve Merve, Allah'ın insanın fıtratına yerleştirdiği zıddiyeti gösterir. İnsan, celâl ve cemâlin, sevap ile günahın, ruh ile nefsin cem olduğu bir varlıktır. İşte Sa'y insanın bu zıt duygular arasındaki gidiş gelişini anlatır. İnsan tavr-ı Ademiyye'de sa'ya başlar ve tavr-ı İbrahimiyye'de noktalar.
Sayfa 29 - Nefes y.Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.