Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bereket Denizi: 2

Kaçak Atlar

Yukio Mişima

Sayfa Sayısına Göre Kaçak Atlar Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Kaçak Atlar sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Kaçak Atlar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Elekte kalan bir avuç altın tozuna benzeyen bu düşler mücizelerle doluydu.
Sayfa 13
“Taze yağmış kar gibi, kendisini neyin beklediğinden habersiz bir yüz.”
Reklam
...geçerli hu­kuk, gündelik dünyanın çeşitli sebzelerinden yapılmış tür­Iünün kaynadığı tencerenin üzerindeki o ağır, demir ka­pak gibiydi.
Sayfa 61 - Can Yayınları.
İlke mi? İlkel düşünce mi?
Telgraf dışarıdan gelme bir şey olduğu için, Tomo Noguçi telgraf tellerinin altından yürümeye yanaşmadı. (Telgraf siste­mi, Meiji Döneminin altıncı yılında kurulmuştu.) Noguçi, Lord Kiyomasa'ya adanmış olan türbeye günlük ziyaretini yapmak için yola koyulduğunda, yolu epeyce uzatmak pahasına da olsa, bir tek telgraf telinin bile altından geçmemeye özen gösterirdi. Tellerden kaçınmanın olanaksız olduğu durumlardaysa, beyaz bir yelpazeyi başının üstüne tutardı.
Sayfa 75 - Can Yayınları.
Hironobu Saruwatari'nin Umeko adında çok sevdiği, iki ya­şında bir kızı vardı. Bir gece Saruwatari hafifçe sarhoş bir halde eve döndüğnde, uyuyan kızın kollarının arasına bir şişe pirinç rakısı yerleştirdi ve bağırdı: "Bak, bir kavun! Bir kavun!" Ume­ko kavuna bayılırdı. Yarı uykulu, şişeyi okşamaya başladı. Karı­sı gülerek anımsattı: "'Bir çocuğa bile yalan söyleme, asla,' der durursun. Şimdi böyle bir şeyi nasıl yapabiliyorsun?" Saruwata­ri utançtan yerin dibine geçmişti. Dışarı çıktı, mevsimi olmamasına karşın bir kavun buluncaya kadar arandı, sonrada getirip Umeko'ya verdi.
Sayfa 78 - Can Yayınları.
İnsanı dosdoğru ileri fırlatabilecek her coşku tehlikelidir.
Sayfa 114 - Can Yayınları.
Reklam
...insan tarih­ten ders alacaksa salt bir dönemin belli bir bölümünde yoğunlaşmamalı, o dönemi oluşturan pek çok karmaşık, aykırı verileri de derinlemesine incelemeli. Her parçayı alıp doğru yerine yerleştirmeli. O parçaya özelliğini ve­ren çeşitli ögeler hesaba katılmalı. Kısacası insan tarihe, tarihi geniş ve dengeli bir biçimde görebilecek bir pers­pektiften bakmalı. İşte, tarihten ders almak, dedikleri şey bu, bence. Herkesin kendi yaşadığı döneme bakış açısı sınırlıdır, zamanını bütünüyle görebilmesi güçtür. İşte bu nedenle, tarihin sunduğu kapsamlı görüntü hem bilgilendirir, hem de kişinin izleyebileceği bir model oluşturur. Anlık sınır­lamalara bağımlı olarak yaşayan biri, zamanı aşan tari­hin kendisine sunduğu o engin bakış açısından yararla­narak, içinde yaşadığı dünyayı kapsamlı olarak görebilir, kendi dar bakış açısını genişletebilir. Tarihin insanoğlu­na sunduğu en yararlı ayrıcalık budur. Tarihten ders almak demek, belli bir dönemin belli bir yönüne saplanıp kalmak ve onu şimdiki zamanın bel­li bir yönünü yeniden biçimlemek için model olarak kul­lanmak demek değildir. Geçmişin parçalı bulmacasın­dan belli bir parçayı alıp onu şimdiki zamana yerleştir­meye çalışmak, başarıyla sonuçlanabilecek bir girişim değildir. Bu, tarihle oynamak demektir...
Sayfa 116 - Can Yayınları.
Alışıldık tutkuların benim için “uygunsuz” olduğuna emindim. Tıpkı insanın kendi bedeninden başka bir beden seçememesi gibi, payına düşen sözlerden başkasını söyleyemeyeceğine inanırdım.
Sayfa 117Kitabı okudu
İnsanı dosdoğru ileri fırlatabilecek her coşku tehlikelidir.
Sayfa 120Kitabı okudu
...başkalarında bıraktığı izlenime hiç mi hiç aldırmayan biriydi.
Sayfa 124 - Can Yayınları.
225 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.