Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bereket Denizi: 2

Kaçak Atlar

Yukio Mişima

Kaçak Atlar Sözleri ve Alıntıları

Kaçak Atlar sözleri ve alıntılarını, Kaçak Atlar kitap alıntılarını, Kaçak Atlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...alçakgönüllü bir biçimde de olsa yaşamımı sürdürebiliyor, kimsenin başına bela olmadan yaşıyo­rum.
Sayfa 367 - Can Yayınları.
...gözleriniz hiç kirlenmemiş.
Sayfa 239 - Can Yayınları.
Reklam
...geçerli hu­kuk, gündelik dünyanın çeşitli sebzelerinden yapılmış tür­Iünün kaynadığı tencerenin üzerindeki o ağır, demir ka­pak gibiydi.
Sayfa 61 - Can Yayınları.
Geçen her yıl, bir zamanlar yüce olanı güldürü malze­mesine dönüştürüyordu. Birşeyler yenip bitirilmiş miydi yoksa? Dış taraf yenmiş diyelim, yüce olanın, doğası gere­ği, yalnızca saçmalık çekirdeğini gizleyen bir dış kabuk olduğu doğru muydu? Yoksa yüce olan gerçekten bir bütün­dü de, üzerini gülünç bir toz mu kaplamıştı? .
Sayfa 210 - Can Yayınları.
Havada girdap gibi dönen güve sürüleri gi­bi kafasına üşüşen, onu rahatsız eden bazı adları silebilme­yi ne kadar isterdi...bütün gücüyle dümene asıldı ve zihin aracını daha çekici düşüncelere doğru çevirdi; ani bir ışıkla yanıp sönen, onu kendinden geçiren düşüncelere.
Sayfa 263 - Can Yayınları.
...duygularının nasıl karışmış bir iplik çilesine dönüştüğünü, iplerin ne kadar derin ve karanlık yerlere kadar uzandığını bilemezdi.
Sayfa 174 - Can Yayınları.
Reklam
Düşünmeyi bilmeyen ay için Doğmak da batmak da bir olduğu için, Hiç bir dağ sinsilesi,gölgesiyle Onun yüreğini rahatsız edemez.
Sayfa 245
...içinde öyle fırtınalar kopardı ki! Duygu, hırs, is­tek, kişisel kaygılar, coşku, utanç, bağnazlık ve her türden ıvır zıvır -küçük tahta parçacıkları, çöpe atılmış kağıtlar, suyun yüzeyindeki yağ birikintisi, portakal kabuğu, balık, insan doğasının, onu durdurmaya çalışan duvarı sürekli döven denizini dolduran yosunlar...İşte böylesi bir iç savaşım sürer giderdi.
Sayfa 361 - Can Yayınları.
"Düşünceden kurtulmak için, Çabalamak bile düşünmektir. “Düşünme!” demek bile, Düşünülmemelidir."
Hironobu Saruwatari'nin Umeko adında çok sevdiği, iki ya­şında bir kızı vardı. Bir gece Saruwatari hafifçe sarhoş bir halde eve döndüğnde, uyuyan kızın kollarının arasına bir şişe pirinç rakısı yerleştirdi ve bağırdı: "Bak, bir kavun! Bir kavun!" Ume­ko kavuna bayılırdı. Yarı uykulu, şişeyi okşamaya başladı. Karı­sı gülerek anımsattı: "'Bir çocuğa bile yalan söyleme, asla,' der durursun. Şimdi böyle bir şeyi nasıl yapabiliyorsun?" Saruwata­ri utançtan yerin dibine geçmişti. Dışarı çıktı, mevsimi olmamasına karşın bir kavun buluncaya kadar arandı, sonrada getirip Umeko'ya verdi.
Sayfa 78 - Can Yayınları.
405 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.