Kaçak Gelin Gönderileri
Kaçak Gelin kitaplarını, Kaçak Gelin sözleri ve alıntılarını, Kaçak Gelin yazarlarını, Kaçak Gelin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Genç kadın artık daha fazla dayanamayacaktı. Acı ve kederden
uzun zaman önce kurtulduğunu sanmış ama kalbine gizlediği bu
duygular şimdi yeniden açığa çıkmıştı. Peter’la evlenmeyi istemiş
olsa da düğününe sadece birkaç gün kala dehşet verici, korkunç
gerçekle yüzleşmek zorundaydı. Artık onunla evlenmek istediğinden
eskisi kadar emin değildi. Bundan daha önemlisi Sean’m yaşayıp
yaşamadığını bilmesi gerekiyordu.
Sayfa 19
Başının üzerinde uzanan karanlık gökyüzünde gün doğuyordu.
Sayfa 17
ilk tepeyi çıktığında son bir kez daha durdu. Kalbi onu rahatsız
edecek kadar hızlı ve sert bir şekilde çarpıyordu. Atını çevirip artık
aşağıda kalan evine baktı. Bahçe kapılarının önünde, beyazlar içindeki
küçük bir silüet duruyordu. Eleanor hâlâ oradaydı.
Sayfa 15
Sean içini çekti. “Söz veriyorum.”
Eleanor yaşlı gözlerle ona gülümsedi.
Sean da gülümsedi ve tuhaf bir şekilde kendisinin de ağlamaklı
olduğunu fark etti. Ardmdan dizginleri kaldırdı ve atım dörtnala sürdü.
Ashnda oradan böylesine delice bir hızla ayrılmayı düşünmemişti ancak
Eleanor’un kendisinin sebep olduğu bir üzüntü yaşadığını görmek
dayanabileceğinden çok daha fazlasıydı. Yeterince uzaklaştığından
emin olduktan sonra dönüp arkasına baktı.
Eleanor yerinden bile kıpırdamamıştı. Üzerinde beyaz geceliğiyle
demir bahçe kapılaeının önünde duruyor, onun gidişini seyrediyordu.
Sean’a elini kaldırdı ve genç adam aralarındaki mesafeye rağmen
onun üzgün ve korku dolu olduğunu hissetti.
O da elini kaldırarak karşılık verdi. Tüm benliğiyle sarsıldığım
hissederek belki de böylesinin çok daha iyi olacağını düşündü. Ardından tekrar önüne döndü ve atını yolun aşağısına doğru eşkin
sürerek Limerick’e değil, doğuya yöneldi.
Sayfa 14
Dehşete kapılan Sean irkilerek ondan uzaklaştı. “Bu da neydi
böyle?”
“Öpücüktü, sersem şey!” diye bağırdı Eleanor.
Şaşkınlığını hâlâ üzerinden atamamış olan Sean elinin tersiyle
ağzını sildi.
Eleanor gözlerine inanamamıştı. “Hoşuna gitmedi mi?” diye sordu
“Hayır, gitmedi,” dedi Sean neredeyse bağırarak. Artık hem ona
hem de kendine öfke duyduğunu hissederek atma atladı. Ardından
ona baktı. Eleanor elleriyle ağzını kapatmış sessizce ağlıyordu. Sean
onun ağlamasına asla dayanamazdı. “Ne olur ağlama,” dedi. “Lütfen.”
Sayfa 14
“Bugüne dek ben dâhil herkese istediğin her şeyi yaptırdığını
biliyorum. Ama bu defa bunu başaramayacaksın.”
Sayfa 12
"Ben seninle... vedalaşmaya gelmiştim."
"Ama bu bir vedalaşma değil bir başlangıçtı."
Sayfa 190Kitabı okudu
"Herkes cehennemin alev alev yanan bir yer olduğunu düşünürdü. Oysa herkes yanılıyordu.
Cehennem karanlıktı. Karanlık ise sessizlik ve yalnızlıktı."
Sayfa 36Kitabı okudu
"... aşkı biz seçmeyiz. O bizi seçer."
Sayfa 29Kitabı okudu
Eleanor dehşete kapılmıştı. “Nasıl böyle bir şey düşünebilirsin? Bizi unutmak mı?” diye tekrarladı. “Ne bizi ne de seni asla unutmayacağım! Bana söz ver Sean, özgürlüğüne kavuştuğunda..”
Sean onun sözünü kesti. “Hayır!” diye haykırdı. “Hayır!”
Afallayan Eleanor onun yüzüne baktı. “Seni unutmamı isteme benden,” diye yalvardı çaresizce.
“Ağlama!” Sean parmaklıkların arasından elini uzattı. “Böylesi çok daha iyi olacak.”
Sayfa 423Kitabı okudu
“Geçmişi değiştiremeyiz. Ortak geçmişimizi değiştiremeyiz. Sen artık eskisinden farklısın. Bunu öğrenmek benim için acı bir tecrübe oldu. Ama geçmiş aynen duruyor ve o geçmişi birlikte yaşadık. Ben o günleri unutmak istemiyorum ve asla da unutmayacağım. Yaralarını iyileştirmene yardım edip bana tekrar eski halinle dönmeni sağlayabilmek için elimden geleni yapmaya hazırım.”
Sayfa 245Kitabı okudu