-Karınız nasıl?
-Nasıl isterse öyle olsun. Bu ona ait bir iş.
-Ya çocuklarınız?
-Çok iyiler!
-Ya şu çok güzel gözleri, çok sağlıklı, çok güzel teni olan?
-Ötekilerden çok daha iyi. Yani öldü.
-Çocuklarınıza bir şey öğretiyor musunuz?
-Hayır, madam.
-Ne dediniz? Ne okuma, ne yazma, ne de ilmihal öyle mi?
-Ne okuma, ne yazma, ne de ilmihal.
-Ama niçin?
-Çünkü bana hiçbir şey öğretmediler. Ve bu yüzden de pek cahil kalmış değilim. Zekaları varsa benim gibi yaparlar, budala iseler öğreteceklerim onları büsbütün budalalaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.