Öne Çıkan Kadın - İkinci Cins 2 Gönderileri
Öne Çıkan Kadın - İkinci Cins 2 kitaplarını, öne çıkan Kadın - İkinci Cins 2 sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Kadın - İkinci Cins 2 yazarlarını, öne çıkan Kadın - İkinci Cins 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çevre baskısı, gerek eski gerekse yeni dünyanın küçük kentlerinde erkekten çok kadının üstündedir.
Aile baskısı hayat karartır.
Sıkı denetim altında tutulan genç kızlar bugün bile 'özgür olabilmek' için evlenmektedir.
Toplum, özgür kadınla hafif meşrep kadını birbirine karıştırmaktadır.
Evlilik, erkeğin keyfi sömürgenliğini körükler. Boyunduruk altına alma eğilimi en yaygın, en karşı konmaz eğilimdir. Çocuğu kadına, kadını kocaya teslim etmek; yeryüzüne zorbalık tohumu ekmektir.
Kadın yatakta gerçekten zevk alıyor mu? Kocasını gerçekten seviyor mu? Buyruklarını yerine getirirken gerçekten mutlu mu? Erkek bu konuları aklına hiç getirmemeyi yeğler.
“Heyecan”
Erkek bir yuva istemektedir, ama dilediği zaman çıkıp gidebilme özgürlüğünü elinde bulundurarak. Belli bir yere yerleşmekte, ama içten içe yine serseri kalmaktadır. Aile mutluluğunu hor görmemekte, ama onu bir amaç saymamaktadır. Tekrardan sıkılmakta, yenilik, tehlike, üstesinden gelinecek direnmeler, kendisini iki yalnızlıktan kurtaracak dostluklar, ahbaplıklar aramaktadır.
Şu bir gerçektir ki, kadının durumunu, her iki cins için de sayısız dert kaynağı olan, yani ‘evlilik kurumuna’ göre belirleyen, yine erkek yasalarıdır. Erkek çıkarlarına göre, erkeklerce işlenmiş toplumdur.
Sizin anlayacağınız, sevmek evlenmek demek değildir ve aşkın nasıl olup da ödev haline geldiğini de anlamak son derece güçtür.
Toplumun kadına hazırladığı yazgı genel olarak evliliktir. Kadınların çoğu evlidir, evlenip ayrılmış ya da dul kalmıştır. Evlenmeye hazırlanmakta ya da evlenmediği için dertlenmektedir.
Erkek kadına oranla daha çok gezer, yaramazlıklarına kadınınkinden çok göz yumulur. Kadın, böyle bir şeye kalkıştığı an adı lekelenir, evliliği bozulur.