Ben otelciliğe hayatımı feda ettim. Geç evlendim, çocuk yapmadım. Ama pişman değilim. Hatta yavru vatanda çalışırken sevgili eşim tanışma safhasında aylarca her hafta sonu İstanbul'dan gelip gitti. Sonunda baktım hayat yalnız geçmiyor evlendim. Neyse ki eşim turizmci değil ve çok mutluyum. Gençlere otelciliği hâlâ öneriyorum, kadınlara daha çok öneriyorum. Çok müdür yetiştirdim, çok gencin elinden tuttum. Şimdi piyasada onların iyi yerlere geldiklerini gördükçe inanılmaz mutlu oluyorum. Otelcilik insan ilişkileri ile ilerleyen ve hayat boyu devam eden bir meslektir ve bu tecrübe başka hiçbir meslekte kazanılmaz.
3 sayfayı alıntı olarak ekleyemeyeceğimden "50.-53." sayfa arasında Tijen Günyol'un "Sapıklar" başlığı altında anlattığı bir kısa hikayeden çıkarılması gereken dersi yazıyorum. Niye bunlara dikkat edilmeli diyenlere öncelikle tüm kitabı, eğer sadece sonuçun sebebini merak ediyorsanız 50 ila 53. sayfa arasını okumasını tavsiye ederim.(Özellikle Yöneticiler, Stajyer ve Housekeeping dep. çalışanlarına)
1- Otel odalarına, yatak yanı komodin içlerine kıble pusulası yapıştırın veya koyun.
2- Personelinizi her zaman koruyun ve dinleyin.
3- Misafir içerideyken asla temizliğe girmeyin.
4- Temizlik yaparken oda kapısını kapatmayın. (Otelcilik kuralı)
En önemlisi tecrübe kazanırsınz. Yaşadığınız her olaydan, tanıştığınız her kişiden tecrübe edinirsiniz. Bu hayatınız için çok önemlidir; ilerisi için, gelişmeniz için, adım atmanız ve yükselmeniz için. O yüzden devam edersiniz.
Eleman arıyoruz, garson olarak. En fazla iki garson alacağız. İlan verdik. Başvurular o kadar fazla ki belki yüz kişi. Başvuruları inceliyoruz, inanır mısınız garsonluk yapanların sayısı sadece üç kişi. Gerisi daha önce hiç garsonluk yapmamış. Hâlbuki ilanda "Tecrübeli, daha önce beş yıldızlı otellerde garsonluk yapmış." diye yazmıştık. Tezgâhtar mı ararsın, bankacı mı, pazarlama uzmanı mı, satış elemanı mı, anketör mü? Ne ararsan var. Ve tabii ağırlık, ne iş olsa yaparım tarzında başvuranlarda. İnanılır gibi değil.