Kadının Evrimi II Sözleri ve Alıntıları
Kadının Evrimi II sözleri ve alıntılarını, Kadının Evrimi II kitap alıntılarını, Kadının Evrimi II en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kimbilir kaç bin yıl genç insanoğlu tarihinin temel direği olan kadın, şimdi, kendi istemine uyma olanağından yoksun, önüne gelenin içine bir şeyler attığı bir boş teneke haline geldi. Artık kocasının evini yönetmiyordu; köleci devlette bu hizmetler unutulmuştu. Kadın, yeni bir buluş sonucu henüz geçersiz kılınmamış, insan ırkının çoğalması için gerekli bir gereç, insan yavrusunu geliştiren bir tekneden başka bir şey değildi.
Sayfa 201 - Payel Yayınları
Ancak günah duygusu, dünya kurulalı beri varolan bir kavram değildir; yabanıllık çağında bu duygu yoktu. Barbar yaradılışlı yarı-tanrı ve tanrıları hoşnut etmek için çocukların kesilmesi ve yakılmasıyla kabaran insan duygularının korkunç biçimde hiçe sayılmasıyla ortaya çıkmıştır.
Sayfa 173 - Payel Yayınları
Anaerkillikten ataerkilliğe geçiş anında, yani en önemli ve nazik bir dönemde, Amazonlar tarih sahnesinde görüldüler. Emanuel Kanter'a göre, söylencelerde ellerinde silahla savaştıkları belirtilen dişi savaşçılar, "Barbarlığın iyice yerleşmesinden ve toplumun ataerkil özellikler göstermesinden sonra ortaya çıktılar." Bu kadınlar, iyi savaşcı olmalarına karşın, servetin özel kişilerin elinde bulunması ilkesine dayanarak kurulan ve giderek artan erkek üstünlüğünün oluşturduğu toplumsal güçlerle savaşacak durumda değillerdi.
Sayfa 41 - Payel Yayınları
Kadınlar, üretken, toplumsal ve kültürel yaşamdaki yerlerini yitirdikten sonra, değerleri, tüm eski değerlerle birlikte yok oldu.
Sayfa 200 - Payel Yayınları
Sürgün kararını hiçbir güç değiştiremezdi. "Git" sözcüğü ağızdan çıktı mı (...) erkek gitmek zorundaydı.
Sayfa 116 - Payel Yayınları
Aile, yabanıllıktan barbarlığa geçiş noktasında tarih sahnesine çıkmıştır. Ailenin doğuşu, çelişik nitelemelerle hem Osiris'in kız kardeşi hem de Osiris'in karısı olarak tanımlanan barbar tanrıça İsis söylencelerinde yansıtılmıştır. Bu evliliği, kız kardeş-erkek kardeş evliliği olarak görmek yanlış olur; bu değişiklik daha çok, kız kardeşle erkek kardeşin birlik, ortak olduğu klan dizgesinden, karı kocanın birlik ve ortak olduğu aile dizgesine dönme yolunda atılan tarihsel adımın dürbün camlarından görünüşüdür.
Sayfa 91 - Payel Yayınları
Kökenlerle ilgili mitlerde, kocalara babalara ya hiç rastlanmamakta ya da "hayvan" veya "totem hayvan" olarak tanımladıkları görülmektedir.
Bu konu, kadınların " bir hayvanla evlendiğini" ve aynı zamanda "hayvan" doğurduğunu anlatan sayısız masalda öne çıkmaktadır. Bu masallara "köken mitleri" denilmekte, ancak, anasoylu klan çifti olarak yeraltından yeryüzüne çıkan ve dünyayı yaratan bir kız kardeşle erkek kardeşi anlatan daha önceki yıllara ait köken mitlerinden büyük ayrılık gösterdikleri anlaşılmaktadır. "Hayvanla evlenen kadın"ı anlatan masallar, bu türden köken mitleri değil, daha çok evliliğin ve ailenin kökenini anlatan mitlerdir.
Sayfa 19 - Payel Yayınları
Hegel'e göre, tarihsel hareket, en can alıcı durumlarda, birbirine karşıt iki doğru'nun çarpıştığı bir dram yaratır. Bunlardan biri, kurulu düzenin geleneksel doğru'suna dayanmış, ötekiyse, kendisini eskinin kösteklerinden kurtarmaya çalışan yeni ve daha üst düzeyde bir düzenin güçleriyle yüklenmiş haklı edimlerdir. İkisi arasındaki çarpışma sözcüğün tam anlamıyla bir trajedidir, çünkü ikisi de kendi başlarına haklıdırlar.
Sayfa 162
Ne var ki toplum, uzun süren acılı savaşımlarla ilerler.
Sayfa 86 - Payel Yayınları
...Bu olgular, tüm kadınların "tabu kadın" olduğunu belirtmektedir. Dişiler de, yaşamın sürdürücüsü olan analar gibi öldürülemez ya da yenemezdi.
Sayfa 18 - Payel Yayınları
Kadınlar, bizim eşitimiz olduğu an, üstümüz olacaklardır!..
Sayfa 202 - Payel Yayınları
Özel mülkiyetle ataerkil ailenin tam anlamıyla gelişmesi sonunda, kadınlar kendi yaşamları, gelecekleri hattâ bedenleri üzerindeki denetimi yitirmiş oldular. Evlenen kadınlar, kocalarının eline bakan birer iktisadi yüke indirgendiler. Boşanma giderek daha güç hale getirildi, sonunda kadının boşanma hakkı tümüyle elinden alındı. Kadınların boynundaki evlilik ilmiği küçüldükçe, kocalarının evlerinde, onların kesin egemenliği altına girdiler.
Sayfa 196 - Payel Yayınları
Hürmetçi Mapillalar :)
Düşünceli bir koca, kaynanasıyla karısının kardeşlerine palmiye yaprakları, hurma ve tütün getirmeden kapıdan girmez.
Sayfa 134 - Payel Yayınları
Çoğu yerli halkları arasında, bireysel evlilikte, ilk adımın erkekler tarafından değil, kadınlar tarafından atıldığı dikkat çekmiştir. Örneğin, Bay Thorne'un söylediğine göre Queensland tribüleri arasında "ilk girişimleri delikanlının yapması, pek alışılmış bir davranış değil. (...) Yerli 'dişi', herhangi bir kimseye karşı ilgi duyduğunu gösterme hakkına sahip. Çocukcağızın öneriyi geri çevirme hakkına sahip olup olmadığını öğrenemedik."
Sayfa 56 - Payel Yayınları
hiç kimsenin bilincinde olmadığı ancak ödemekle yükümlü bulunduğu bir bedeldi bu.