Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Murathan Mungan'ın Seçtikleriyle

Kadınlığın 21 Hikayesi

Kolektif

En Eski Kadınlığın 21 Hikayesi Gönderileri

En Eski Kadınlığın 21 Hikayesi kitaplarını, en eski Kadınlığın 21 Hikayesi sözleri ve alıntılarını, en eski Kadınlığın 21 Hikayesi yazarlarını, en eski Kadınlığın 21 Hikayesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer, daha önceden birçok kez olduğu gibi, aşkımın karşılığı ol­saydı ve eğer bu bir gelecek sorunu, sevdiğiniz elektrikli tıraş maki­nesi ile tıraş olurken, sizin onun tabağındaki katılaşmış yumurtayı kazımanıza kaçınılmaz olarak yol açacak bir karar verme sorunu ol­saydı büyük panik yaşardım. Akademik araştırmalarım sayesinde, en yakın arkadaşınızın ve en sevdiğiniz dostunuzun, uzun sivri dişlerinin çıkıp yarasaya döndüğü o ana aşinaydım. Bu anın geleceğini ve benim için dehşet verici olacağını düşünüyordum. Bundan daha şa­şırtıcı olan, sevgilimin insan-dışı ve dayanılmaz bir yarı-tanrı ya da canavar değil de, bir insan olduğu gerçeğini gördüğüm andır. Psyche' nin elindeki mumun ışığında gördüğü kanatlı bir yarı-tanrı değil, sivilceli, çıkık göğüslü bir gençti. Daha az kahramanca olmasına kar­şın bir adamı sevmek, bir yarı-tanrıyı sevmekten daha zordur.
"Yalnız arada bir, Öyle çok sık değil, ama ara sıra bunaldığımda beni uçurumun kıyısına itmek için çok büyük bir tekme gerekmediği duygusuna kapılıyorum."
Reklam
Ama, her zaman, en sıradan şeyler değil miydi, birdenbire dönüp bambaş­ka, korkunç bir yeni yüz gösteren?
Bir evlilik nasıl sürdürülürse sürdürülsün, asla keyfi bir biçimde gitmez, icatlara açık değildir, yenilik ve değişiklik­leri de kaldırmaz, çünkü bir evlilik yaşamını üstlenmek, onun biçimi­ni kabullenmek demektir.
Kendine özgü bir mutsuzluk, kendine özgü bir yalnızlık üzerinde ayak diremenin kibir ve gururu hep yaşayagelmişti içinde; ne var ki, ancak şimdi söz konusu kibir ve gurur kendini açığa vurmayı göze alabiliyor, yeşerip çiçekleniyor, büyüyüp dal budak salıyor, bir çit gi­bi örtüyordu üzerini. Kurtarılacak gibi değildi. Kimse onu kurtarma­ya, birbirine kenetlenmiş kırmızı çiçekli dalların aralanıp yolu kapamaktan vazgeçeceği bin yıl sonrasını yaşamaya yeltenmesindi. Gel uyku, gel bin yıl, gel de bir başka el uykudan uyandırsın beni!
Bir adamı sevmek ; bir yarı tanrıyı sevmekten daha zordur
Reklam
Yalnız arada bir, öyle sık değil ama ara sıra bunaldığım da beni uçurumun kıyısına itmek için çok büyük bir tekme gerekmediği duygusuna kapılıyorum
Ama insan delicesine sevdiği birinin yerine başkasını nasıl koyar
Böceklerin Dünyası
Jigger mi ne, öyle bir şeyler söylüyordun. Neymiş o jigger zımbırtısı? Yeraltı trenlerinde yolculuk edenlere argoda öyle diyorlar, diye karşılık verdi Audrey, bunca rahat konuştuğuna kendisi de şaşarak. Bilmiyor muydun? Sahi mi? Yoo, hiç duymamıştım. Audrey, Aslında tropik yörelerde yaşayan bir böceğin adı... sözcüğün kökeni yani, diye sürdürdü. Bunlar sen farkında olmadan derinin altına girerlermiş. Sonra orada yumurtlarlar, çoğalıp yayılırlarmış, senin hala haberin yok tabii. Bir de, kocaman kentlerde yaşa- 99 yan başka türlü bir tropikal böcek var. Bunların demiryolları var, yeraltı trenleri var, köprüleri, askerleri, savaşları, bizde ne varsa onlarda da var. Bazı kentleri büyük, bazı kentleri küçük. Kentleri birbirine bağlayan yollan da var. Bu böceklerin büyük çoğunluğuna işçi adı veriliyor. Bu işçi dedikleri uçamıyorlar çünkü kanatları çok önceden yolunmuş. Bir de sevişemiyorlar. Sırf çalışıyorlar. Bunun nasıl başa-nlabildiğini kimse kesin olarak bilemiyor. Yedikleri yiyecekten oluyor diyenler var. Ama kimi uzmanlar da hepsi birbirinden ayrı tutulduğu için diyor. Ne o, inanmıyor musun? Sesi birden yükseldi. Yalan mı söylüyorum sanıyorsun?
495 öğeden 321 ile 330 arasındakiler gösteriliyor.