Sözler ve Alıntılar
Düşüncenin aklının sınırlarını zorladığını hissettin mi hiç? Lisanının yetmediğini, kelimelerin seni terk ettiğini, kâinata dair cehaletinin bir fiziksel engel gibi dizlerinden aşağısını felç ettiğini gördün mü hiç? Kafanı duvarlara vurmak, eline bir çekiç alıp kendinden bir heykel yontmak istedin mi? Ağlamak, haykırmak değil, dünyanın bütün çığlıklarını sesine katıp bağırsan da bir karıncayı yolundan çeviremediğini fark ettin mi? Ölmek kafi gelmez, yaşamak beyhude, varlığının gücünü test edip de yenik bir bilek gibi masaya devrildin mi hiç?
Sayfa 24Kitabı okudu
İnsan, kendi kalbinde kiracıymış meğer. O kalbin sahibi, bir gün gelirmiş.
Sayfa 35Kitabı okudu
Dünyayı anlamak yetmez, onu değiştirmek gerekir.
Sayfa 44Kitabı okudu
Romanlar bize bir gün herkesin mutlaka aşık olabileceğini söylese de korkakların, kalbi küçük olanların aşka layık olamayacaklarını öğretir çünkü. Bir şehirde, bir kayıpta, bir umutta; hepsi ortak bir hayalde birleşir. Ve hayal, muhakkak kalbi büyütmeye yarar.
Sayfa 33Kitabı okudu
Ben ikna oldum şahsen
— Seni seviyorum inan bana!
—Beni sevdiğine dair kanıt göster?
—Kanıt inancı öldürür. Eğer kanıt
gösterirsem seni sevdiğimi bilirsin.
Ben "seni sevdiğimi bilmeni" degil,
seni sevdiğime "inanmanı" istiyorum.
—Neden?
—Çünkü bilmek beyinle, inanmak
kalple yapılan bir iştir. Ve ben,
kalbini beynine tercih ederim.
Sayfa 31Kitabı okudu
Peki ya aşk? O da doğal mı, ev yapımı mı? Cevabı mühim, çünkü artık büyük şehirlerde her așk bir iş görüşmesi.
Sayfa 21Kitabı okudu
Büyük ozan Aşık Veysel ne demiş, "Birini seversin kavuşamazsın, onun adı aşk olur."
Sayfa 29Kitabı okudu