Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kafa Dergisi - Sayı 48 (Ağustos 2018)

Kafa Dergisi

En Yeni Kafa Dergisi - Sayı 48 (Ağustos 2018) Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Kafa Dergisi - Sayı 48 (Ağustos 2018) sözleri ve alıntılarını, en yeni Kafa Dergisi - Sayı 48 (Ağustos 2018) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şimdi senin o durgun ve her şeyden çekilmiş halini, bir yaşam tembelliği zannediyorlar.
“şimdi senin o durgun ve her şeyden çekilmiş halini, bir yaşam tembelliği zannediyorlar.”
Reklam
Şimdi senin o durgun ve her şeyden çekilmiş halini, bir yaşam tembelliği zannediyorlar.
Şimdi senin o durgun ve her şeyden çekilmiş halini, bir yaşam tembelliği zannediyorlar.
Takati kalmadı kalemimin merdivenler boyu varış hikayeleri yazmaya, kağıdın başında soluk soluğa duruyor. Bu sokağa yeni bir aşk ekmeli. Ama şımarıklığına dizdiğim övgüler bitti artık, bil ki tükeniyorum. Gelgitlerinde çok deniz yıldızım öldü çünkü. Her tökezlediğinde, olma ihtimalime bir bakıp çıkışlarına bile bile katlandım ama gülümsemesi yavaş yavaş tükeniyor artık sahipsiz aşkımızın. Kör bir bıçakla kanırta kanırta kestin geleceğimizi. İnan artık uzak değil bu iki yalnızlı aşkın son gecesi. Benden söylemesi...
Gökhan Dağıstanlı
Yaraları tedavi edilmemiş çocuklar tanımadıkları merhameti vermeyi bilmiyor. Kayıpları telafi edilmemiş gençler göremedikleri adaleti sorguluyor. Hiç sevilmemiş yetişkinler korktukları sevgiyi hissetmiyor. Doğduğu yerde başı hiç okşanmayan biri şefkatle dokunmayı bilmiyor. Büyüdüğü evde sesi kısılmış biri kendi sesini duyamıyor. Farklı olanın düşman olduğunu öğrenenler kalıplarına hapsoluyor. Bilmediği topraklarda vurulacağını zannedenler can havliyle saldırıyor. Bildiği acılarla yüzleşemeyenler acı çekene gözlerini yumuyor. Yanılgı yabancılaştırıyor, kör algı duyarsızlaştırıyor, önyargı düşmanlaştırıyor insana insanı. Ezberlediğimiz öfkelerle, sorgulamadığımız öykülerle kaskatı kesiliyor vicdanlarımız.
Gökhan Çınar
Reklam
Söylemek yaşamaktan da zor ama ben seni kaçırdım. Rastlamadan birbirimize öylece geçip gittik. Artık ben başa yolcuyum, sen sona yolcusun
Sen gidince dünyanın karardığını anlamadım. Karardıkça senin gittiğini anladım. Çünkü ışık azaldığında ıssızlaşıyor insan. Neden akşamüstü bütün vakitlerden daha hüzünlüdür düşündün mü? Çünkü onda güneşin doğuşunu anımsatan bir yan var. Görüşmecin geldiğinde hapislik büyür. Güneşin nasıl doğduğunu hatırlarsan batışı ağır gelir. Bir ayrılık ete kemiğe bürünmektedir artık.
“Şimdi senin o durgun ve her şeyden çekilmiş halini, bir yaşam tembelliği zannediyorlar..”
299 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.