Geçen zaman, şimşeğin ışığı ile sesi arasındaki fark kadar kısa, kömürün elmasa dönüşmesi kadar uzundu. Ve Küçük Prens koca bir çölü reddedip usulca gitti bu gezegenden bir gece yarısı. Onun gidişinde yıldırımlar vardı, ayinler, kıtalar bir ay ışığının hatırı, bir de çiçeğe duyulan vefa... Pilot'a kalansa yıldızlarla doli bir gökyüzü oldu. Küçük Prens O'na gülmeyi bilen yıldızlara saklayacağı mesajlarını fısıldayarak gitti. Ve yıldızlarla dolu bir gökyüzü hediye etti... Aralarındaki bu efsunlu yöntem baki kaldı
"Yaptığı işten gerçekten zevk alan, sahip olduklarıyla tatmin olan, geçmişe dair pişmanlık duymayan, 'keşke' ler yerine ' iyi ki ' lerle yaşayan ve geleceğe güvenle bakan kaç insan tanıyoruz? "