“İnsanlar unuttuklarını sandıkları halde aslında hiçbir şeyi unutmazlar. Yaşamları boyunca tüm yaşadıklarını hatırlatacak bir an hep gelir ve sizi ya üzer ya da mutlu bir gülümsemeyle yüzünüze siner.”
Bugün adeta sonbaharın bütün yaprakları tren istasyonundaydı. Önce ayağına gelen bir yaprağı ittirdi, sonra diğerini, bir yandan da direnmesine rağmen akan gözyaşlarına engel olamamıştı. Sararmış bütün yapraklar, ona geçmişi ve kayıplarını hatırlatıyordu. Hepsi tıpkı bu yapraklar gibi dallarından kopup bir yerlere sürüklenmişti. Her bir yaprakta, annesi, kocası ve daha bir çok insanı gördü. O ağacın dalında, düşmemek için direnen son bir yaprak vardı, “Belki o da benimdir” diye düşündü.