Editörün Kafasına Göre Gidenler 2015 yılını geride bırakmakta olduğumuz günlerde ister istemez giden yılı gözlerimizin önünden geçiriyoruz. Baktığımızda, iç karartıcı bir tabloyla karşılaşıyoruz. 2015 yılı hem ülkemiz hem de dünya için ‘kayıplar yılı’ oldu. Sanat, edebiyat, siyaset, bilim camiasından onlarca değerli ismin yanında terörist saldırılarında, kadın cinayetlerinde, faili meçhullerle ve daha ismini anamadığımız yüzlerce insanımızı kaybettik. Ülkemizin ve dünyanın baş belası, terör ise en çok bu yıl canımızı yaktı. Diyarbakır, Şırnak ve Suruç’un yarası sızlarken, askerlerimizi polislerimizi daha yeni uğurlamışken 10 Ekim’de Ankara Tren Garı önünde 102 canımızı aldı aramızdan. Sonra Beyrut, sonra Paris… Daha kötüsü olamaz dedikçe oldu, daha fazla üzülemeyiz derken gözümüzde yaş kalmadı. Kayıpların arkasından boynumuzu bükmekten başka bir şey yapamadık. Orta doğuda savaş şiddetini arttırdıkça insanlar ülkelerini terk etmeye başladılar. Kaçak yollardan ‘huzurlu’ ve ‘refah içerisinde’ gördükleri ülkelere akın etmeye çalışırken yollarda telef oldular. Bedenler ülkemizin sularında boğulup kıyılarımıza vururken bizler sadece kıyıya vuranları gömdük. Dünyanın büyük bir kısmı olanlara boş gözlerle bakarken geri kalanı gözyaşlarıyla yardım aradı ama kimse savaşı durdurmadı. Bizi teknolojik olarak konfora ulaştıran gelişmeler, diğer insanların ölümüne sebep oldu. Küresel ısınmanın sonuçları olan doğal afetler, bu yıl büyük yıkımlara sebep oldu. Ülkemizde ve dünyada yüzbinlerce insan sel, toprak kayması, yangınlar, dondurucu soğuklar ve kavurucu sıcaklar yüzünden yaşamını kaybetti. Bütün bu olanlarda iyi bir yön var; insanlık 2015 yılında bol bol şükretti: “İyi ki x ülkesinde yaşamıyorum da terörle yüzleşmedim”, “Ne kadar şanslıyım ki patlamada ölmedim”, “İyi ki x şehrinde yaşamıyorum da sele kapılmadım”, “Şükürler olsun bu seneyi de kanser olmadan kapattım”. Bütün bu olumsuz gelişmelerin yanında, Prof. Dr. Aziz Sancar, yıllardır çalıştığı biyokimya çalışmaları sonucunda kimya alanında Nobel Ödülü’nü aldı. Dünyanın bir ucunda sebepsiz kaybettiğimiz insanlara inat, o insan geni üzerinde yaptığı çalışmalarla hayat kurtaracak. 2015 yılının Nisan ayında yayın hayatına giren dergimiz ise beşinci sayısını çıkarttı. Siz sevgili okurlarımızın ilgisi ve sevgisi sayesinde bugünlere büyüyerek, gelişerek geldik. Sizlerle beraber oldukça umudumuzu yitirmiyoruz ve hep iyiyi, güzeli aramaya devam ediyoruz. Gidecek daha çok yolumuz var; ne ülkemizden, ne dünyadan, ne de insanlıktan umudumuzu kestik ve keseceğiz de. 2016 için barış ve huzur dilemek hepimizin hakkı ama dilemekten daha fazlasını yapmaya birbirimize, kendimize söz vermeliyiz. Önce elimizi taşın altına koymalı, sonra birbirimizin elini sıkıca kavramalıyız ki; yeni yılda sağlık ve huzur bizden yana olsun.

Dergi:

Kafasına Göre Dergisi

Basım Tarihi: Aralık 2015Yayınevi: Sinemart Yayıncılık

ISBN: 9772149265008Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Türler:

Dergi,

Edebiyat

Benzer Kitaplar

Tümünü Gör

Reklam

Kitap İstatistikleri

288gösterim

Yazar Hakkında

Kafasına Göre DergisiYazar · 46 kitap

Biz Kimiz? Sinemart Yayıncılığın ilk yayını olan Kafasına Göre, iki ayda bir çıkmakta olan edebiyat mizah dergisidir. Kafasına Göre şekil ve tasarım açısından farklı bir tarz taşıyan bir dergidir ve anlatının her türüne açıktır. Kısalığı ve uzunluğundan çok; güçlü sesi, bir diyeceği olan yazarlardan farklı yazılar toplamak esas gayemizdir. Dergimizde öykü/hikâye ve şiirin yanı sıra; zihin açan, bilgilendirici ve hatta eğlendirici eleştiri, deneme ve derleme yazılarına da yer veriyoruz. Adımız Kafasına Göre olduğu için yazılarımızın belli bir tema ya da konu başlığı altında toplanmasını uygun bulmuyoruz. Bir yazarımız işin bilimsel boyutuna bakıp bize izafiyet teorisini ve bilim kurguların temelini anlatıyorsa, bir diğeri Bizans’ta kadınlar üzerine eleştirel ve tarihsel bir yazı yazabilir. Bir sayfamızda Nazım Hikmet’in şiirlerinin bestelenmesi üzerine bir müzik yazısı varsa, karşısında Orhan Kemal’i boş kaleye gol atan forvet değil de kale çizgisinden top çıkaran bir defans oyuncusu olarak bir spor yazısının içerisinde görebilirsiniz. Sonuç olarak; Kafasına Göre’ nin, insanlara güzel bir şeyler anlatmaya çalışan güncelin nabzını tutan eleştirel bir edebiyat mizah dergisi olması için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz. Neden Yapıyoruz? Okurun okuduklarından keyif alabilmesi için, kültür ve sanatın her dalına dokunarak, edebiyat, mizah, tarih, felsefe içerikli renkli yazılarla, üzerinde düşünülecek ve tartışılacak yeni alanlar açmak istiyoruz. – Özgürce yazabilmek için – Herkese söz hakkı verebilmek için – Aklımıza geleni kafamıza göre anlatmak için – Farklı bir soluk getirmek için – İnsanları sıkmadan okutmak için – Okuryazarımıza söz hakkı vermek için Nasıl İşliyoruz? Kafasına Göre de edebiyat, mizah, kültür, sanat, tarih ve bilimi merkeze alıp herkesin anlayacağı rahat bir dille anlatıyoruz. – Kendi gündemimiz varsa da yine de güncelden uzak kalmıyoruz. –Geçmiş, bugün ve gelecek bizim için eşit derecede değerli olduğundan belli bir zamana takılıp kalmıyoruz. Yüzlerce yıl önce yaşamış yazarları anarken yüzlerce yıl sonraki Türkiye’yi bilim kurgu tadında anlatabiliyoruz. –Yazarların anlatmak istediklerini, istedikleri şekilde anlatabilecekleri bir dilleri olsun istiyoruz. –Kafasına göre yazılarımızın çizimleriyle, farklı tasarımıyla daha okunaklı ve hoş gözüktüğüne inanıyoruz. –Videolar ve tasarlanan görsellerle yazarlarımızı ve yazılarını sosyal medyada ve Türkiye’nin dört bir yanına dağıtılan afişlerle de destekliyoruz. –“Okur Yazar” bölümümüzde sizlerden gelen yazıları okuyucuyla buluşturuyoruz. –“Kafasına Göre Sorular’’ bölümümüzde her sayıda farklı kişilere kafasına göre sorularımızı sormaya devam ediyoruz.