Kahperengi
Hande AltaylıKahperengi Gönderileri
Kahperengi kitaplarını, Kahperengi sözleri ve alıntılarını, Kahperengi yazarlarını, Kahperengi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Aile gibi değildik biz, aynı koğuşta yaşamaya mecbur bırakılmış mâhkumlar gibiydik. "
Sayfa 81Kitabı okudu
" Unutulmuş biri olmak kötüydü, unutulmuş ama unutamamış biri olmak ise korkunçtu. "
Sayfa 54Kitabı okudu
" Hayat herkesin nazını çekmiyordu. "
Sayfa 54Kitabı okudu
" Duygular gibi hatıralar da karşılıksız çıkabiliyordu. "
Sayfa 50Kitabı okudu
" Bütün dünyaya öfkeliydi, uçan kuşun kanadı bile batardı ona. "
Sayfa 21Kitabı okudu
Ne zaman Ümmühanlara gelse içi bir fena olurdu, yine oldu. Bazen kendi avlularindan onların seslerini duyardı. Ümmühan'ın kahkalarini, oğlunu yüksek sesle "Kuzzum!" diye sevişini, o evden taşan ama asla kendi evlerine sicramayan neşeyi, şarkıları, türküleri.. Allah sanki cennet ve cehennem gibi yan yana koymuştu bu iki haneyi. Böylelikle Narin de küçük yaşında hem cenneti hem de cehennemi görmüştü. Kim ne derse desin, o biliyordu, ikisi de bu dunyadaydi. Yan yana, omuz omuza...
Kâbuslar sadece rüyalarda olmuyordu, en korkunçlarını gözleri açıkken yaşıyordu insan; çünkü hayatın hayal gücü, insan beynininkinden çok daha kuvvetli ve acımasızdı.
24. KısımKitabı okudu
İçinde fırtına gibi esen hissin tek bir ismi vardı: Mutluluk. Yanlış insana âşık olmuş birinde rastlanmaması gereken duyguların birincisi.
24. KısımKitabı okudu
Görmek için ölüyordu. Ölmemek için görmüyordu.
24. KısımKitabı okudu
Herkesin kıyameti kendine koptuğundan ve herkesin yangını kendini yaktığından, içinde olduğunuz karanlığın ne kadar koyu olduğunu kimse göremez. Geçer derler sadece bilmiş bir tavırla, geçer merak etme. Doğrudur söyledikleri, gerçekten de geçer ama ancak sen tek başına, o karanlıkta yeterince uzun süre yürüdükten sonra.
24. KısımKitabı okudu
Bir insana yüzde yüz güvenmekle yüzde doksan dokuz güvenmek arasında dağlar kadar fark vardı. Çünkü eksilen yüzde birin nereden eksildiğini bilemezdin ve dünyanın bütün kazıkları o küçük "bir"in içine saklanabilirdi. O yüzden yüzde doksan dokuz, yüzde yüze olduğundan daha yakındı yüzde sıfıra.
23. KısımKitabı okudu
O an "hain" sözcüğü "ihanet"ten daha sert geldi Narin'e. Dağlar kadar fark vardı aralarında. "Hain" çok daha kötüydü. Ama en beteri, "âşık" kelimesiydi, çünkü hain de dahil olmak üzere pek çok anlam yüklüydü o dört harfin üzerinde.
23. KısımKitabı okudu
Demek ki bazı sevişmeler insanları yakınlaştırırken bazıları uzaklaştırıyordu ve iki insan birbirine sırtını döndüğünde aralarındaki mesafe dünyanın çevresine eşit oluyordu.
23. KısımKitabı okudu
"galiba aşk birini unutamamak değil, onu her gördüğünde yeniden hatırlamak. Kaç yıl geçerse geçsin, her karşına çıktığında aynı şekilde hissetmek."
21. KısımKitabı okudu
Geçmişle hesaplaşmanın bir yolu yoktu; çünkü geçmiş geçiyordu. Kalan sendin.
19. KısımKitabı okudu